Büyü Yapmak ve Yaptırmak ile İlgili Ayet ve Hadisler

İSLAM

Büyü yapmanın ve yaptırmanın hükmü nedir? Büyüden nasıl kurtulunur? İslam’da büyü ile ilgili ayet ve hadisler.

Gayptan haber verme iddiası, falcılık ve cincilik türü faaliyetlerin en ağırı büyücülüktür. Büyü sözcüğü Türkçe’de sihir, muskacılık ve cincilik faaliyetlerini de içine alan, insanın ruhsal yaşamını etkileyerek tabiat kanunlarına aykırı olaylar ortaya koyma ve insanları yanıltma sanatının adıdır.

BÜYÜ YAPMANIN VE YAPTIRMANIN HÜKMÜ

Kur’an-ı Kerîm’de çeşitli peygamberlerin sihirbazlıkla itham edildikleri, vahyin bir sihir, peygamberlerin de sihirbaz olmadığı, Hz. Muhammed’e indirilen vahyin bir gerçek olduğu, sihirbazların yalancı ve düzenbaz oldukları bildirilmiştir.[1] Hadislerde sihir yapma yedi büyük günah arasında sayılmıştır.[2] Çünkü büyüde Allahü Teâlâ’nın irade ve gücü üstünde işler başarabilme iddiası vardır. Bu yüzden İslâm büyü yapma ve yaptırmayı yasaklamış ve onu büyük günahlar arasına almıştır.

Büyü yapılmış kimselerin bunun etkisinden kurtulmak için bu işi meslek edinmiş kimselere başvurmaları sakıncalı olur. Nitekim Hz. Muhammed’e de Yahudiler tarafından büyü yapılmış ve Kur’an’ın son iki sûresi bir çeşit büyü etkisini yok etmek için inmiştir. Aşağıda bu iki sûrenin anlamını vererek, bununla ilgili kısa bir değerlendirme yapacağız.

“De ki: Ben, sabahın Rabb’ine sığınırım. Yarattığı şeylerin şerrinden. Karanlığı çöktüğünde, gecenin şerrinden. Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden. Kıskandığında, kıskanç kişinin şerrinden.” [3] “De ki: Sığınırım ben insanların Rabb’ine. İnsanların Melik’ine. İnsanların İlâhına. O sinsi vesvesecinin şerrinden. Ki o, insanların göğüslerine vesvese verendir. (O şeytan) gerek cinlerden, gerek insanlardan (olsun).” [4]

BÜYÜDEN NASIL KURTULUNUR?

Kur’an’ın “muavvizeteyn (iki koruyucu)” adını alan bu son iki sûresinin inme sebebi çoğunluk bilginlere göre, Medine’de Yahudi Lebîd İbn Âsım’ın Hz. Peygamber’e yaptığı büyü kıssasıdır. Olay şöyledir: Allah’ın Elçisi bir kaç gün rahatsız olunca, iki melek gelerek büyüyü haber vermişti. Hz. Peygamber birkaç sahabe ile birlikte Zervan kuyusuna gitmiş, kuyunun kapak taşının altından erkek hurma çiçeği, Hz. Peygamber’in tarağı ve başının tarantısı çıkmıştı. Bir de mumdan bir sûrete batırılmış iğneler ve on bir tane düğümü olan ipler bulunmuştu. Bu sırada Cebrail (a.s) Muavvizeteyn sûrelerini getirmiş ve her âyet okudukça bir düğümün çözülmesini bildirmişti. Düğümler çözülüp, iğneler çıkarılırken acı duyan Nebî (s.a.s), sonunda kendi ifadesiyle “diz bağından çözülmüş gibi kalkmıştı.”[5]

Sonuç olarak büyüden etkilendiğini düşünen kimse önce Allah’a sığınmalı, ibadet ve dua etmeli, yoksullara bağış yapmalıdır. Bu arada İslâm’ı iyi bilen ve bildiği ile amel eden güvenilir bilim adamlarından bu konuda bilgi alabilir.

Dipnotlar:

[1] A’râf, 7/116; Yûnus, 10/76, 77; Tâhâ, 20/69; Zuhruf, 43/30; Zâriyât, 51/52. [2] Buhârî, Vesâyâ, 25; Müslim, Îmân, 144. [3] Felak, 113/1-5. [4] Nâs, 114/1-6. [5] Buhârî, Tıb, 39, Fazâilu’l-Kur’ân, 14; Ebû Dâvud, Edeb, 98; Tirmizî, Deavât, 21.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları