Bütün Güzellikleri Kendinde Toplayan İnsan

Şahsiyeti

Bütün güzellikleri ve mükemmellikleri kendinde toplayan insan Efendimiz’in her hali, her tavrı, her hareketi, her sözü Ashâb-ı Kiram’ı hayran bırakmıştır. Çünkü O, Allah’ın ne harikalar yarattığını insanlara göstermek üzere gökten yere indirilmiş bir ilâhî kitap gibidir.

Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- insanların en nâziği, en zarifi, en güzel ahlâklısı ve en mütebessimi idi.[1] Çiçekten iffetli, gülden hayâlı idi. Sözlerinde ve hareketlerinde en küçük bir nâhoşluk bulunmadığı gibi O, hoş olmayan hiçbir şeye de îtibâr etmezdi. Çarşıda pazarda bağırıp çağırmayı, kötülüğe kötülükle mukâbele etmeyi aslâ uygun bulmazdı. Kusurları bağışlar, yüzünü çevirip hatâları görmezden gelirdi.[2] Ümmetinin, “İnsanlar arasında, yüzdeki güzelliğin timsâli olan «ben» (yâni sîmâyı güzelleştiren alâmet-i fârika) gibi” olmasını isterdi. (Ebû Dâvûd, Libâs, 25/4089)

[1] Bkz. İbn-i Sa’d, I, 365.

[2] Bkz. Tirmizî, Birr, 69.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları