Bilgiler Duyguları Uyandırırsa Ne Olur?

TEFEKKÜR

Hakîkate ulaşmak, ancak tefekkür ve istidlâl ile mümkündür. Delilleri, yani ilâhî kudret nakışlarını ve azamet tecellîlerini işitip görme husûsunda sağır ve kör gibi davranan kimse, nasıl olur da doğruyu bulabilir ki? Bu sebeple; “Bilgiler duyguları uyandırmıyorsa ilim de olmaz.” denilmiştir.

Cenâb-ı Hak, hakîkati bulamayan kâfirlerin durumunu âyet-i kerîmede şöyle ifâde buyurur:

Bil ki sen, ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderken sağırlara da dâveti duyuramazsın.” (en Neml, 80)

İnsan; vehim, hayal ve hevâ gibi âfetlerden sâlim olmasını temin eden, vahiyle terbiye edilmiş bir akıl ile, Peygamber Efendimiz’in gönül dokusundan hisse alma gayreti içinde olursa, hakka ve hayra vâsıl olur. O’nun mûcizeleri bir tarafa, ahlâkını ve siyerini dahî lâyıkıyla tefekkür etse, muhakkak sâdık bir peygamber olduğunu ve dâvet ettiği şeylerin tamamen hak olduğunu idrâk eder. Bu tefekkür neticesinde -Allâh’ın izniyle- nefsânî arzularından ve aklın çıkmaz sokaklarından kurtulur.

Allah Teâlâ cehennemliklerin hâlini ve pişmanlıklarını şöyle haber verir:

“Onlar orada imdâd istemek için: «–Ey Yüce Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkarıp dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, sâlih ameller yapalım!» diye feryâd ederler.

Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur:

«–Biz size, düşünüp ibret alacak ve hakîkati görecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip îkâz etti. Öyleyse tadın azâbı! Zâlimlerin hiçbir yardımcısı yoktur!” (Fâtır, 37)

Demek ki insan hakîkate ve ebedî felâha iki yolla ulaşabilir:

1) Ya sâlih mü’minleri bulup onlara teslim olacak ve onların feyz ve rûhâniyet dâiresi içinde Hakk’a itaat edecek,

2) Veya tefekkür ve tahassüs kâbiliyetlerini Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye istikâmetinde kullanarak doğruyu bulup nefsini ona boyun eğdirecektir. Hem hakîkat ehline itaat etmez, hem de insaflıca düşünüp aklın gösterdiği yoldan gitmezse, sonunun acıklı bir azâb olacağı muhakkaktır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Tefekkür, Erkam Yayınları, 2013, İstanbul