Ben Güzel Ahlakı Tamamlamak Üzere Gönderildim

PEYGAMBERİMİZ

Güzel ahlâkın zirvesi olan Peygamber Efendimizin (s.a.v) fazileti ve örnekliği...

Peygamberlerin imâmı olan Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sîreti (örnek şahsiyeti, hâl ve ahlâkı), âdeta engin bir deryâ; diğer peygamberlerin sîreti ise, oraya dökülen nehir­ler mesâbesindedir. O, kendisinden evvel gelen, -rivâyete göre- 124 bin küsur peygamberin, bilinen ve bilinemeyen bütün fârik vasıflarının (ayırt edici meziyetlerinin) daha da ötesine sahip olmuş, güzel ahlâk ve hasletlerin zirvesini teşkil etmiştir. O, kendi devrine kadar gelen insanlığın, tefekkür ve yaşayış itibâriyle kaydettiği gelişmeye ilâveten, kıyâmete kadar ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını da karşılayacak numûne-i imtisal bir şahsiyet olmak üzere, Âhirzaman Nebîsi olarak gönderilmiştir.

Nitekim Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur. (Muvatta’, Hüsnü’l-Huluk, 8)

  • Güzel Ahlâkın Zirvesi

Güzel ahlâktan maksat, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ahlâkıyla ahlâklanmaktır. O’nun ahlâkı, Rabbimiz tarafından Kur’ân-ı Kerîm’de:

“Şüphesiz ki Sen, yüce bir ahlâk üzeresin.” (el-Kalem, 4) buyrularak te’yid ve tekrîm edilmiştir.

Nitekim Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-, kendisine Rasûlullâh’ın ahlâkı sorulduğu zaman:

“Onun ahlâkı Kur’ân’dı.” buyurmuştur. (Müslim, Müsâfirîn, 139)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âlemlere Rahmet: Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-