Basiret ile İlgili Ayetler

KUR’ÂNIMIZ

Basiret nedir veyahut ne demektir? Basiret ile ilgili ayetler hangileridir?

Basiret kelimesi sözlükte, “kalp gözüyle görme, kalp gözüyle görerek bir şeyin gerçeğini kavrama, anlama, idrak etme” demektir.

Basîret, ilâhî sıfatlardan biri olan basarın kullardaki tecellisidir.

BASİRET HAKKINDA AYETLER

Kur'an'da basiret hakkında nazil olan ayetler şunlardır:

Şüphesiz size Rabbinizden gerçeği gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açıp gerçeği görürse faydası kendisine; kim de gözünü kapatıp körlük yaparsa zararı kendisinedir. O halde de ki: “Ben sizin başınızda bir koruyucu ve bir gözetleyici değilim.” (En'âm / 104. Ayet)

***

Onlara istedikleri türden bir mûcize getirmediğin zaman: “Onu da bir taraftan derleyip toplasaydın ya!” derler. De ki: “Ben, ancak, Rabbimden bana vahyedilene uyarım. İşte bu Kur’an, Rabbi­nizden size gelen ve gerçeği gösteren belgeler, iman edenleri doğru yola ileten bir rehber ve rahmettir.” (A'râf / 203. Ayet)

***

Onlardan bir kısmı da senin yüzüne bakıp durur. Hele bir de kalp gözleriyle görmüyorlarsa, o körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? (Yunus / 43. Ayet)

***

Rasûlüm! Şöyle de: “İşte benim yolum budur: Ben ve bana tâbi olanlar, insanları Allah’a körü körüne değil, basîret üzere, delillere dayanarak ve ne yaptığımızı bilerek dâvet ediyoruz. Allah’ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim ve ben, O’na ortak koşanlardan değilim!” (Yusuf / 108. Ayet)

***

Mûsâ ise şöyle cevap vermişti: “Sen de çok iyi biliyorsun ki bu mûcizeleri, gözlere ve gönüllere gerçekleri gösterecek birer delil olarak indiren, göklerin ve yerin Rabbinden başkası değildir. Ey Firavun, ben de senin kesinlikle mahvolup gitmiş biri olduğunu görüyorum.” (İsrâ / 102. Ayet)

***

Bu Kur’an, insanlara her bakımdan doğru yolları gösterecek delillerden ibarettir. Kesin olarak inanacak bir toplum için de o, bir doğru yol rehberi ve büyük bir rahmet kaynağıdır. (Câsiye / 20. Ayet)

***

Bütün bunları, Allah’a yönelecek her bir kula, kalp gözünü açıp ilâhî kudretin büyüklüğünü gösterecek bir delil ve ders alınacak bir öğüt olması için yaptık. (Kaf / 8. Ayet)

***

Artık insan kendi aleyhinde bir şâhit ve bir delildir; (Kıyamet / 14. Ayet)

***

Birbiriyle savaşan o iki orduda sizin için büyük bir ibret vardır: Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir olup, karşılarındaki mü’minleri baş gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler ve güçlendirir. Elbette bunda, görecek gözleri olanlar için kesin bir ibret vardır. (Âl-i İmrân / 13. Ayet)

***

Allah, geceyle gündüzü ardı ardına evirip çeviriyor. Şüphesiz bunda gerçeği görebilen ve idrâk edebilenler için büyük bir ibret vardır. (Nûr / 44. Ayet)

***

İşte biz, önceki çağlarda yaşayan isyânkâr nesilleri böylece helâk ettikten sonra Mûsâ’ya, insanların gözlerini açıp kalplerine gerçekleri gösterecek apaçık deliller, doğru yolu gösteren bir rehber ve büyük bir rahmet olmak üzere o kitabı verdik. Umulur ki, üzerinde etraflıca düşünüp, gerekli dersleri alırlar. (Kasas / 43. Ayet)

***

Rasûlüm! Kuvvet, sağlam bir irade, derin bir görüş ve anlayış sahibi kullarımız İbrâhim, İshâk ve Yâkub’u da hatırla. (Sâd / 45. Ayet)

***

İşte onlar, Allah’ın rahmetinden büsbütün kovduğu, kulaklarını sağır ve gözlerini kör ettiği kimselerdir. (Muhammed / 23. Ayet)

***

Ehl-i kitaptan inkâr edenleri, ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Halbuki siz onların çıkacaklarına ihtimal vermemiştiniz; onlar da, kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı. Fakat Allah’ın azabı onlara hiç hesâba katmadıkları yerden geliverdi ve yüreklerine o müthiş korkuyu düşürdü. Öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de mü’minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey akıl sahipleri! Düşünün de bundan ibret alın! (Haşr / 2. Ayet)

Kaynak: kuranvemeali.com