Başımıza Bir Musibet Geldiğinde Ne Yapmalıyız?

HAYATIMIZ

Başımıza dünyevî bir sıkıntı veya musîbet geldiği zaman ne yapmalıyız?

Rızâ, değişen acı-tatlı şartlar karşısında kalbî muvâzeneyi bozmamak, kulluk istikâmetini her hâlükârda muhafaza etmektir. Hastalık, fakirlik, felâket ve musibetlere Allah için sabredip râzı olmak; kulunu bunlarla imtihan eden Allah Teâlâʼnın rızâsını celbeder. Böyle durumlarda müʼmin, dâimâ peygamberlerin yaşadıkları ağır imtihanları düşünerek kendini toparlamalı, azim ve gayretini tazelemelidir.

BAŞIMIZA BİR MUSİBET GELDİĞİNDE NE YAPMALIYIZ?

Trilyonları olan bir kimse, yolda giderken on lira düşürüp kaybetse dönüp ona üzülür mü? O trilyonlar karşısında on liranın ne hükmü olur? Biz de başımıza dünyevî bir sıkıntı veya musîbet geldiği zaman; Allâhʼa kul, Rasûlullah (s.a.s.) Efendimizʼe ümmet olmanın bizim için en muhteşem zenginlik, en büyük saâdet ve bahtiyarlık olduğunu düşünüp sabredeceğiz. Bu şuur içinde, Allâh’ın bizlere müstesnâ lûtuf ve ihsânı olan Efendimiz’e (s.a.s.) ümmet olmanın sevinciyle, dünyevî hüzünlerimizi bertaraf edeceğiz. Fânî sıkıntı ve kayıplar sebebiyle haddinden fazla üzülüp kendimizi harap etmeyi, şikâyet ve sızlanmayı unutacağız. “Niye oldu, üf-of!” demeyeceğiz.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları