Bakara Suresinin 77. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Bakara suresinin 77. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresinin 77. ayetini nasıl anlamalıyız? Allah’ın gizli açık her şeyi bildiğini bildiren ayet; Bakara suresinin 77. ayetinin meali ve tefsiri.

Ayet-i kerimede buyrulur:

اَوَلَا يَعْلَمُونَ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ

Onlar bilmezler mi ki gizlediklerini de açığa vurduklarını da Allah bilmektedir! (Bakara, 2/77)

HİÇBİR ŞEY ALLAH’A GİZLİ DEĞİLDİR

Bilgi

Allah, geçmiş ümmetlere gönderdiği kitaplarda Hz. Peygamber’i (s.a.s.) göndereceği müjdesini vermişti. Ancak Yahudiler ve Hristiyanlar bu gerçeği gizlemeye çalıştılar. Zannettiler ki onlar ifşâ etmezlerse bu bilgiler gizli kalır. Oysaki Allah için gizli yoktur. O’nun görmesinin ve duymasının bir eşiği olmadığı gibi bilgisinin de bir sınırı yoktur. Gaybın anahtarları elinde olan Allah için açık olan da gizli olan da birdir. Allah’ı ve Peygamber’i kandırmaya çalışan ancak kendini kandırır.

Mesaj

Allah’ın açık ve gizli her şeyi bilmesi iyilik yapanlar için bir müjde, kötülük yapanlar içinse bir tehdittir. Açık ve gizli yapılan her iyiliğin mükâfatı her kötülüğün de bir cezası vardır.

Kelime Dağarcığı

Sır: Gizlenen, saklı tutulan, başkalarınca öğrenilmesi istenmeyen bilgi.

İlim: Allah'ın sıfatlarından biri olup O'nun her şeyi bilmesini ifade eder.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. İman edenlerle karşılaştıklarında “İnandık” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında ise: “Yarın Rabbinizin katında aleyhinizde kuvvetli bir delil olarak kullansınlar diye mi Hz. Muhammed hakkında Allah’ın size açıkladığı gerçekleri onlara anlatıyorsunuz? Hiç akıl erdirmiyor musunuz?” derler.
  2. Yoksa onlar bilmiyorlar mı ki, Allah, gizlediklerini de açığa vurduklarını da elbette bilir.

Rivayete göre bir kısım yahudiler, aynen münafıklar gibi, Müslümanlarla karşılaştıklarında iman ettiklerini söylerlerdi. Ayrıca Tevrat’ta ifade edildiği şekilde Peygamberimizin (s.a.s.) nübüvveti ve vasıfları hakkında, diğer taraftan atalarının isyanları sebebiyle uğradıkları musibetler ve çektikleri cezalar hususunda Müslümanlara bilgi verirlerdi. (bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 525) Daha sonra bir araya geldiklerinde ise özellikle âlimleri, yapılan bu işin doğru olmadığını, verilen bu bilgilerin müslümanlar tarafından hem dünya hem de âhirette yeri geldiğinde aleyhlerinde delil olarak kullanılabileceğini, dolayısıyla bunun da kendileri hakkında pek hayırlı netice husûle getirmeyeceğini söylerlerdi. Halbuki Allah, onların gizledikleri ve açıkladıkları her şeyi bilmektedir. Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.)’e vahyetmek sûretiyle her hususta gerekli olan bütün bilgileri bizzat kendisi vermektedir. Dolayısıyla onların vereceği bilgiye müslümanların bir ihtiyacı yoktur. Ayrıca içlerinde gizledikleri nifak ve küfürleri sebebiyle de onlara hak ettikleri cezayı verecektir.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com