Allah'a Yaklaşmanın İlk Şartı

İş Hayatımız

Mahmud Sâmi Efendi Hazretleri, kendisinden nasihat ve ders almak için ziyaretine gelenlere ilk olarak, mesleklerini ve helâl-haram husûsuna dikkat edip etmediklerini sorar, daha sonra başka bilgiler alırdı. Bu husustaki tavsiyelerini de büyük bir nezâket ve zarâfetle ifâde ederdi.

Sâmi Efendi Hazretleri bir defasında bir nişan merâsimine dâvet edilmişti. Damadın yüzüğünün Hazret tarafından takılması taleb ediliyordu. Sâmi Efendi Hazretleri tepsideki yüzüğün altın olduğunu görünce, hiç kimseye bir şey demeden kendi yüzüğünü çıkarıp damadın parmağına taktı ve:

“–Bunu bugünün hâtırası olarak kabûl edin, altın yüzüğü de hanımınıza hediye edersiniz!” buyurdu.[1]

Böylece İslâm’ın, altından yapılan süs eşyalarını erkeklere yasakladığını gâyet nâzik bir üslûpla ve fiilî olarak tâlim etmiş oldu.

HELAL LOKMA İLE BESLENEN KALP

Helâl lokma hususunda şöyle buyururdu:

“Kulun duâsına icâbet olunması için ilk şart; helâl lokma ile gönül âlemini ıslâh eylemek, son şart ise ihlâs ve huzûr-i kalptir. Yani Cenâb-ı Hakk’a lâyıkıyla yönelmektir. Eğer ağza konulan lokma helâl değilse, o kimsenin ihlâslı ve huzurlu olması, mâsivâyı terk edip Hakk’a yönelmesi çok zordur.”[2]

“Haram lokma kalbi ve kanı bulandırdığı gibi, âzâları da ifsâd eder. Fenâ ameller işletir. Helâl lokma ile beslenen kalp ve cesedden ise sâlih ameller sudûr eder. Tıpkı temiz ve münbit topraktan bereketli mahsul alınıp, çorak ve fenâ topraktan iyi mahsul alınamadığı gibi…”[3]

“Kazancın helâl yollardan olmasına dikkat etmek lâzım geldiği gibi şüpheli lokmalardan da uzak durmalıdır. Karmakarışık ve rastgele her lokmayı yemekten sakınarak alınan gıdânın tıyb olmasına (mânen temiz ve hoş kokulu, yani helâl olmasına) ehemmiyetle riâyet etmek şarttır.”[4]

DİPNOTLAR

[1] Mustafa Eriş, Mahmud Sâmi Efendi’den Hâtıralar, I, 24.

[2] M. Sâmi Efendi, Musâhabe, II, 8.

[3] M. Sâmi Efendi, Musâhabe, IV, 117.

[4] M. Sâmi Efendi, Bir mektubundan.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları