Allah Rızası İçin Yapılan İyiliğin Fazileti

TEFEKKÜR

Allah rızası için yapılan her bir iyiliğin fazileti nedir?

Şeyh Sâdî Hazretleri buyurur:

“İhsanda bulun, fakat başa kakma ki, yaptığın iyilik aslında kendinedir. Hayırlı bir iş yaparsan, sonunda ondan yine sen istifade edeceksin.”

“Hayır işlemeye muvaffak olduğun için Allâh’a şükret. Zira Hak Teâlâ seni lûtuf ve ihsânından boş bırakmadı… Seni hayır yolunda istihdâm ettiği için sen Oʼna minnettar ol.”

HİZMETİ NÎMET BİLİN!

Bütün nîmetler Allâhʼın lûtuflarıdır. O nîmetleri yine Allah yolunda hayra sarf edebilmek de Rabbimizin ayrı bir lûtuf tecellîsidir. Dolayısıyla Allah için hizmette bulunanlar, bu gayretlerinin, hizmet ettiklerinden çok, kendilerine fayda sağlayacağını unutmamalıdırlar. Hizmeti nîmet bilmeli; kimseden bir minnet beklemeden, şükür duygularıyla gayret etmelidirler.

Ali Râmitenî Hazretleri buyurur ki:

“Minnetle (başa kakmak sûretiyle ve teşekkür bekleyerek) hizmet eden çoktur. Ancak hizmeti nîmet bilenler ise pek azdır. Siz hizmette bulunma fırsatını ele geçirmiş olmayı bir nîmet bilir ve hizmet ettiklerinize minnettar kalırsanız, herkes sizden memnun olur ve şikâyetçiniz kalmaz...”

HİZMETİN KIYMET VE EHEMMİYETİ

Ömrü, Allâh’a kulluk ve Oʼnun mahlûkâtına hizmetle geçmiş olan merhum pederimiz Mûsâ Efendi (k.s.) hizmetin kıymet ve ehemmiyetini şöyle ifâde buyururlardı:

“Hizmet etme fırsatı herkese nasîb olmaz. Çok kimseler vardır ki, her hususta hizmet kâbiliyetleri olduğu hâlde, zaman ve mekân müsâit olmadığından, hizmet etmekten nasipleri yoktur. Hizmet edenler, hizmeti bir nîmet bilip tevâzûlarını artırmalı ve hattâ bu nîmete vesîle oldukları için hizmet edilenlere teşekkür edâsı içinde bulunmalıdırlar.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları