Allah İnsana Neden Zenginlik Veriyor?

TEFEKKÜR

Allah, malı (serveti) kendi hakkı olan namazın kılınması, kulların hakkı olan zekâtın verilmesine yardımcı olması için indirmiştir (vermiştir). Yoksa hayvanların yeyip içtiği gibi, yalnız faydalanmak ve lezzet almak için indirmemiştir.

Servet, mal ve mülk Allah’ındır. İnsan, bu şekilde inandığı ve düşündüğü müddetçe hakikî mü’min ve şekûr (çok şükreden) bir kul olur.

Ancak bir insan, “Malı, nimeti ben elde ettim, nimet bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir” (bkz. Zümer, 39/49). “Servet bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi.” (Kasas, 78) gibi bencil, egoist bir tavır sergiler ve gerçek Mün’imi inkara kalkışırsa nankörce davranmış ve Kur’an’ın bildirdiği şükürsüzler, kıymet bilmezler, hatır tanımazlar grubuna girmiş olur. Eğer bir insanı, servet, kazanç, mal, mülk sevgisi, Allah’a kulluktan ve insanî değerlerden uzaklaştırıyorsa, böyle bir insan nankör bir kişidir.

İnsanın servete düşkünlüğü ve servetin ne maksatla insana verildiğini şu hadis gayet güzel açıklamaktadır: Bir kudsî hadiste Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

Ben malı, namaz kılınması, zekat verilmesi için indirdim. Âdem­oğlunun bir vadi (dolusu) malı olsa ikincisini ister. Şayet iki vadi (dolusu malı) olsa üçüncüsünü ister. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey doldurmaz. Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, İstanbul, 1982, Çağrı Yayınları, V, 219)

Allah, malı (serveti) kendi hakkı olan namazın kılınması, kulların hakkı olan zekâtın verilmesine yardımcı olması için indirmiştir (vermiştir). Yoksa hayvanların yeyip içtiği gibi, yalnız faydalanmak ve lezzet almak için indirmemiştir. Bir kimse Allah’ın vermiş olduğu mal ile bu iki hakkı eda etmezse, toprak (yerin altı) o kimseye daha layıktır.

İnsan, Rabbini, yaratıcısını tanımak, O’na iman etmek, O’nu sevmek, O’nu zikretmek için yaratılmıştır. İnsanın içi (gönül âlemi), iman, ilim ve hikmet için yaratılmıştır. Fakat birçok cahil kimse, içlerini Allah’ın birliğinden, isimlerinden, sıfatlarından, emirlerinden boşaltıp fani olan mal sevgisiyle doldurmuşlardır. Bununla beraber bunların içleri dolmaz. Kendisinin ve malının yaratılmış olduğu asıl maddesi olan toprağa dönünceye kadar fakirlikleri, aç gözlülükleri ve mala düşkünlükleri devam eder. (İbn Kayyım, a.g.e., s. 194-195).

Kaynak: Kerim Buladı, Altınoluk Dergisi, Sayı: 392