Ahirette Uzuvların Şahitliği İle İlgili Ayetler

KUR’ÂNIMIZ

Ahirette uzuvlarımızın yani el, ayak, ağız, göz ve kulaklarımızın hakkımızda iyi veya kötü olarak yapacakları şahitliği haber veren ayetler...

Ahiretteki mükâfat da cezâ da bu dünyada kendi yaptıklarımızın karşılıklarıdır. Cenâb-ı Hakk’ın bizim hiçbir iyiliğimize ihtiyacı olmadığı gibi, hiçbir kötülüğümüzden de O’nun şân-ı ulûhiyyetine zerre kadar ziyan gelmez. Kul, yapıp ettikleriyle ancak kendi saâdet veya felâketini hazırlamış olur.

AHİRETTE UZUVLARIN ŞAHİTLİĞİ İLE İLGİLİ AYETLER

"Nihâyet ateşin karşısına geldiklerinde kendi kulakları, gözleri ve derileri, vaktiyle işledikleri bütün kötülükleri söyleyip onların aleyhinde şâhitlik edecekler."

(Tefsirini okumak için tıklayınız...)

"Oysa siz, vaktiyle günahlara dalarken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün aleyhinizde şâhitlik yapacağından çekinmiyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz."

(Tefsirini okumak için tıklayınız...)

“O gün, onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını Biz’e elleri anlatır, ayakları da şâhitlik eder.”

(Tefsirini okumak için tıklayınız...)

AHİRETTE ŞAHİTLİK EDECEK ORGANLAR

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur:

“Amelleriniz, hakkınızdaki en güzel şâhitlerinizdir. Allah, kullara aslâ zulmedici değildir. Azıcık iyi amele, çok mükâfat verir. Kötü huylardan sâlim-berî olan birine aslâ fâsid demez. Sâdık, dürüst, doğru birisini de aslâ yalancılıkla isimlendirmez…”

Kişinin ilâhî hesap günü, lehinde ve aleyhinde en büyük şâhidi, yine kendisi olacaktır. Âyet-i kerîmede:

“O gün, onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını Biz’e elleri anlatır, ayakları da şâhitlik eder.” (Yâsîn, 65) buyrulmaktadır.

Yani âhiretteki mükâfat da cezâ da bu dünyada kendi yaptıklarımızın karşılıklarıdır. Cenâb-ı Hakk’ın bizim hiçbir iyiliğimize ihtiyacı olmadığı gibi, hiçbir kötülüğümüzden de O’nun şân-ı ulûhiyyetine zerre kadar ziyan gelmez. Kul, yapıp ettikleriyle ancak kendi saâdet veya felâketini hazırlamış olur. Nitekim âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz…” (el-İsrâ, 7)

“O gün hiç kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.” (Yâsîn, 54)

“Şüphesiz ki Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez, fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yûnus, 44)]

Rabbimiz, bilhassa şu mübârek üç aylarda takvâ zırhına bürünerek her türlü günahtan titizlikle sakınabilmeyi, sâlih amellere büyük bir iştiyakla koşabilmeyi ve gönül dünyamızı Ramazân-ı Şerîf’e güzelce hazırlayabilmeyi, cümlemize nasip ve müyesser eylesin. Âmîn! ( Osman Nuri Topbaş,Altınoluk Dergisi, 2019 – Nisan, Sayı: 398, Sayfa: 032)