Abdullah Dehlevi Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

TEFEKKÜR

Abdullah Dehlevi Hazretlerinin hikmetli sözlerinden bazıları...

“Tam bir gönül kırıklığıyla ve kulluk içinde devamlı zikretmek ve Allah Teâlâ’ya yönelmek, Cenâb-ı Hak katında kabûl görmenin ve makbûl olmanın en mühim sebeplerindendir. Bunlardan gâfil kalınmasın!”[1]

Muhabbet yolunun nice koşan yolcuları vardır ki dostun muhabbetiyle alevlenip tutuşarak can vermişlerdir. İki cihandan ellerini çekmişler, Mahbûb’un müşâhedesine dalmışlardır. Allâh’ım! Beni Sen’in muhabbetinle dirilt! Muhabbetinle rûhumu al! Muhabbetinle beni haşreyle!”[2]

“İlk defa emr bi’l-mârûf yaptığın kişiye kolaylık göstermek gerekir.”[3]

“Bizim yolumuzda dört şey zarurîdir. Eli haramdan çekmek, ayağı haramdan alıkoymak, dîne tam sarılmak ve tam yakîn sahibi olmak.”[4]

Tasavvuf; Allah Teâlâ ile olmak, güzel ahlâk ile ahlâklanmak ve şerîate uymaktır. Allah Teâlâ’dan uzaklaştıran her şeyi kalpten çıkarıp, bütün uzuvların Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e uymakla ziynetlenmesidir.”[5]

“Allah katında makbûl bir kul olabilmenin miyârı, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e tâbî olmaktır. Bir yolda bulunan insanların îtikādında, ahlâkında, amellerinde ve hâllerinde Habîbullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e tam bir itaat ve bağlılık bulunmazsa, o tarîkat revaç bulup devam etmez.”[6]

“Asr-ı Saâdet’e uygun olmayan bir şeyin kıymeti yoktur. Hangi yol ve hangi amel olursa olsun, eğer Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in ashâbının yoluna benzemiyorsa, tehlikelidir.”[7]

“Nefsinin arzularına tâbî olan kişi, nasıl Allâh’a kul olabilir ki?!”[8]

“İnsanlar dört kısımdır: Nâmerdler, merdler, civanmerdler, ferdler.

–Dünyayı isteyen nâmerd,

–Âhireti isteyen merd,

–Âhiretle birlikte Hak Teâlâ’yı isteyen civanmerd,

–Yalnız Hak Teâlâ’yı isteyen ferddir.”[9]

Teslîmiyet makâmına ermeden kulluk tam olmaz. Teslîmiyet ve rızâ, seyr u sülûk makamlarının en son mertebesidir.”[10]

“Ehlullah, hangi işi yaparlarsa yapsınlar, ezanı işittiklerinde hemen onu bırakıp namaza koşarlar.”[11]

“Benlik; ilâhlık taslamak demektir. Benliğin kökünü kazımadıkça Allâh’a vâsıl olamazsın!”[12]

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den sonra ümmet içinde zuhûr eden kemâl, kimden zuhûr ederse etsin, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in kemâlidir.”[13]

“Dünya hayatı bir gündür, o günde de oruç tutmamız lâzımdır. (Yani nefsimizi günahlardan alıkoymamız îcâb eder.)”[14]

“Her kim, gece yarısından sonra bin defa «Yâ Rab, yâ Rab!» derse, her müşkülü kolaylaşır, her murâdı hâsıl olur ve yaptığı duâlar kabûl edilir.”[15]

DİPNOTLAR

[1] Abdullah Dehlevî, a.g.e, s. 25, no: 11.

[2] Abdullah Dehlevî, Makâmât-ı Mazhariyye, s. 22.

[3] Abdülganî bin Ebî Saîd, a.g.e, s. 153.

[4] Abdülganî bin Ebî Saîd, a.g.e, s. 153.

[5] Abdullah Dehlevî, Mekâtîb-i Şerîfe, s. 105, no: 85.

[6] Abdullah Dehlevî, a.g.e, s. 88, no: 75.

[7] Abdullah Dehlevî, a.g.e, s. 225, no: 111.

[8] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 26; Abdülganî bin Ebî Saîd, a.g.e, s. 156.

[9] Abdülganî bin Ebî Saîd, a.g.e, s. 157.

[10] Abdullah Dehlevî, a.g.e, s. 79, no: 71.

[11] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 36.

[12] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 44.

[13] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 126.

[14] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 143.

[15] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 148.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları