Dünya Müslümanlarının En Çok Ziyaret Etmek İstediği Ülke

Araştırmaya göre Türkiye, Müslümanlar’ın en çok seyahat etmek istediği 3 ülkeden biri. En önemli kriterler ise mescidi bulunan oteller ve İslami usullere uygun restoranlar olması...

Türkiye, Müslüman turizminde en çok tercih edilen ilk üç ülke arasında. Global Müslüman Seyahat Index'i 2016 sonuçlarına göre Müslümanlar, seyahatleri için en yüksek puanı Malezya (81.9) ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (74.7)sonra Türkiye'ye (73.9) verdi. 'İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) üye olmayan ülkeler' listesinde ise Müslümanlar'ın en çok tercih ettiği ülke Singapur oldu. Endeks, Müslüman dostu hizmet ve etkinlikler, seyahat kolaylığı, alışveriş destinasyonu gibi kriterler göz önünde bulundurularak hazırlandı. Otellerde mescid bulunması ve etlerin İslami usûllere göre kesilmesi vazgeçilmez unsurlar.

200 MİLYAR $'LIK PAZAR

Rapora göre geçen yıl 117 milyon Müslüman seyahat etti. Toplam turizm ekonomisinin yüzde 10'una denk gelen bu rakamın 2020'de 168 milyona ulaşması, yarattığı ekonomik değerin ise 200 milyar doları aşması bekleniyor. CrescentRating & HalalTrip CEO'su Fazal Bahardeen'e göre İİT üyesi olmayan ülkeler Müslüman turisti çekmek için ekstra çaba harcıyor. MasterCard Asya Pasifik Global Ürünler ve Çözümler Grup Direktörü Matthew Driver da, "Uygun paket programlar ve bazı hizmetleri uyarlayarak Müslüman turistleri çekebilirsiniz" diye konuştu.

DÜNYA HELAL PAZARI KONYA'DA BULUŞACAK

Konya, 3-5 Mayıs'ta düzenlenecek dünyanın en büyük helal turizm konferansına ev sahipliği yapacak. Turizm sektörünün önemli oyuncularını bir araya getirecek konferans, binden fazla katılımcıyı ağırlayacak. Konferansa 150'nin üzerinde 'helal otel' temsilcisinin katılması bekleniyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.