Sahabenin Titizlikle Riayet Ettiği Dokuz Şey

Sahabenin titizlikle riayet ettiği dokuş şey ve kazandıkları manevi dereceler...

Çok ibretlidir ki Vedâ Haccı’nda takrîben yüz yirmi bin sahâbî mevcuttu. Bunlardan yüz ­binin üzerindeki sahâbî, dünyanın muhtelif bölgelerine yayılarak kendilerini ilâhî rızâ istikâmetinde hizmete vakfetmişler ve oralarda vefât etmişlerdir. Nitekim Hazret-i Osman ve Abbas -radıyal­lâhu anhümâ-’nın oğullarının türbeleri Semerkant’ta, pek çok sahabînin kabri de İstanbul’da bulunmaktadır. Mekke ve Medine’de kalanlar da merkezi korumuşlar ve oradaki hizmetleri deruhte etmişlerdir.

Ebu Eyyub el-Ensarî

Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri’nin seksen küsur yaşına rağmen iki sefer İstanbul surları önüne kadar gelmesi ve orada şehid olması, insanları hidâyete çağırarak, onları dünya ve âhiret saâdetine kavuşturabilmenin cihanşümûl gayretlerinden biridir. Hizmet aşkı ve âhireti kurtarabilme mücâdelesi, onları dünyanın dört bir tarafına sevk etmiştir.

Vehb Bin Kebşe

Hizmet rûhunun muazzam misâllerinden biri de Vehb bin Kebşe -radıyallâhu anh-’tır. Bu mübârek sahâbînin türbesi Çin’dedir. Peygam­ber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- onu, Çin’de tebliğ hizmetinde bulun­mak üzere vazîfe­lendirmiştir. Hâlbuki o zamanın şartlarıyla Çin, bir yıllık mesâfe­dedir. Bu sahâbî oraya kadar gidip uzun bir müddet tebliğde bulunduktan sonra gönlünü kavuran Rasûlullâh hasretini bir nebze dindirebilmek ümîdiyle Medîne yollarına düşmüştür. Bir yıl süren çileli bir yolculuğun ardından nûrlu Medîne’ye vasıl olmuş, fakat ne yazık ki Hazret-i Peygamber vefât etmiş olduğu için O’nu görememiştir. Hasreti bir kat daha artmış olarak, Allâh Rasûlü’nün kendisine emrettiği hizmetin kudsiyyetinin idrâki içinde tekrar Çin’e dönmüş ve bu hizmetteyken rûhunu teslîm etmiştir.

Bunlar, ancak büyük bir îmân vecdiyle tâkat getirilebilecek muhteşem ve fedâkârâne hizmet tablolarıdır. Onların hizmet aşk ve rûhu, bizler için ebedî kurtuluş yollarını aydınlatan parlak birer yıldız hükmündedir.

SAHABENİN TİTİZLİKLE RİAYET ETTİĞİ 9 ŞEY

Hiç şüphesiz ki, sahâbe-i kirâm bu mertebeye Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in müstesnâ terbiyeleri ışığında ve bilhassa şu dokuz husûsa titizlikle riâyet ederek nâil olmuşlardır:

1. Allâh’a hizmet; emir ve nehiylerini severek edâ etmek ve îlây-ı kelimetullâh yolunda gayret sarfetmek,

2. Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e hizmet; ona gönülden muhabbet duyarak, sünnet-i seniyye üzere yaşamak ve yaşatmak,

3. İslâm büyüklerine hizmet; sevgi, vefâ ve sadâkat göstermek,

4. Anne babaya hizmet; öf bile demeden rızâlarını kazanmak,

5. Evlâda hizmet; sâlih bir mümin olarak yetişmelerini temin etmek,

6. Akrabaya hizmet; sıla-i rahimde ve kendilerine ihsânda bulunmak,

7. Müminlere hizmet; acılarını ve sevinçlerini paylaşmak,

8. Bütün insanlara hizmet; eliyle, diliyle faydalı olmaya çalışmak,

9. Mahlûkâta hizmet; bütün varlıkları şefkat kanadı altına almak.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Vakıf İnfak Hizmet

İslam ve İhsan

SAHABELERİN HAYATI

Sahabelerin Hayatı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.