infak   (2125 içerik bulundu)

Maddi ve Mânevi İlimlerde Zirve

Câfer-i Sâdık Hazretleri’nin muhterem babası ve dedeleri, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in getirdiği ilmi almak için, ashâb-ı kirâmın peşin

Abdullah Bin Cafer (r.a.) Kimdir?

Abdullah Bin Cafer radıyallahu anh, Habeşistan’da doğan hicret çocuğu!..

Riyanın Zararları Nelerdir?

Her geçen  imaj ve gösterişin hâkim olduğu dünyamızda; bugün, zihin ve gönüllerimizi tahrip eden, iman ve amellerimizi tehdit eden, beşeri münasebetlerimizi, do

Bütün Günahların Kaynağı Olan Üç Şey

Hırs ve hased, bütün günahların kaynağıdır. Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Üç şey vardır ki, bütün günahların kaynağıdır; bunlardan muhakkak sakınınız!

Cafer-i Sâdık Hazretlerinin Faziletleri

Câfer-i Sâdık (r.a.) güler yüzlü, tatlı sözlü bir Hak dostu idi. Sîreti ve sûreti çok nurluydu. Büyük dedesi Hazret-i Ali’ye çok benzerdi. Son derece vakur ve m

Âhiret Muhâsebesini Anlatan İbretlik Hikâye

Büyük velîlerden Mansûr bin Ammâr, şahit olduğu ibretlik bir hadiseyi naklediyor.

Kur'ân-ı Kerîm ve Üç Aylar

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Kur'ân-ı Kerim ve üç aylardan bahsediyor...

“Hüdâyi Bülteni” 6. Sayısı Çıktı

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı yardım faaliyetlerinin anlatıldığı Hüdâyi Bülteni yayınlandı. Üç ayda bir yayınlanan Hüdâyi Bülteni’nin Ramazan özel sayısında  “Ramaza

Örnek Şahsiyetlerden Hikmetler

İhlâs, yani sırf Allah rızâsını gâye edinmek, Hak katında amellerin en mühim makbûliyet şartıdır. Niyet hâlis olduğu takdirde, imkânsızlık sebebiyle yapılamayan

İlahi Rahmet Mevsimi

İlahi rahmet ve merhametin taştığı mevsimler...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.