MÜNKER   (571 içerik bulundu)

Mü'minlerin En Büyük Arzusu

İslâmʼa olan bağlılığımızı, son nefese kadar, her zaman ve mekânda diri tutmaya mecburuz. “İki günü eşit olan aldanmıştır” düstûrunca, İslâmʼı hiç eksilmeyen, b

Hişam İbni Hakim (ra) Kimdir?

Hişam ibni Hakim radıyallahu anh "emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker" konusunda titiz davranan bir sahabi!..

Din Kardeşini Hataları Yüzünden Dışlama!

Tasavvufî üslûp; günâha olan nefreti günahkâra taşırmamayı ve günahkâra öfkelenmek yerine acımayı gerektirir. Îman nîmetinden mahrumlara veya nefsânî zaaflara k

Hişam İbni Âs Bin Vâil (ra) Kimdir?

Hişam ibni Âs ibni Vâil radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in “Âs’ın iki oğlu da mü’mindir” iltifatına mazhar bir sahâbi!...

Kalbimle Oynama!

Genç Dergi, 116. sayısında "Kalbimle Oynama!" dosyasıyla; sömürülen ilişkilere, insanların birbirlerini kandırmasına; ümit vermesine değiniyor.

Namaz Mü'minin Mîrâcıdır

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in: “Namaz, müminin mîrâcıdır.” (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313) buyuruyor. Video: [1 dk. 25 sn.]

Gerçek Müslüman Nasıl Yaşar?

Ecdâdımız, fânîliği unutmamak için kabristanları şehir ortalarında ve cami önlerinde yapmışlardır ki oradan gelip geçen herkes, kendi istikbâlini görerek fânîli

Mevlanâ Hazretleri’nden İbretlik Nasihatler

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Sâmi ve Musa Efendilerin hikmetli birkaç sözünden sonra Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleriʼnin nasihat dolu sözlerini anlatıyor.

İslâm'ın ve İnsanlığın En Yüksek Ahlâkı

Merhûm Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri'nin Altınoluk Dergisi'nin Mart sayısında yayımlanan "İslâm'da ve Beşeriyette En Yüksek Ahlâk Afv ve Musâmaha" yazısı..

Ayıpları, Hataları ve Kusurları Örtmek

Mü’minler din kardeşinin hakkında gıybet etmekten kaçınmalı, söyleyeceği bir sözü varsa bunu yüzüne (baş başa) karşı söylemelidir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.