nefs   (6019 içerik bulundu)

“Allahümme İnni Zelemtü Nefsi” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme inni zelemtü nefsi...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme inni zelemtü nefsi...” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

"Rabbi İnni Zalemtü Nefsi Fağfirli..." Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Kasas suresi 16. ayette geçen, bağışlanma için okunacak “Rabbi inni zalemtü nefsi fağfirli...” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

Allah’a Kulluğu Hürriyet, Nefse Esâreti Gerçek Kölelik Olarak Yorumlayan Tasavvufî Anlayışın Dînî Temelleri Var mıdır?

Allah’a kulluğu hürriyet, nefse esâreti gerçek kölelik olarak yo-rumlayan tasavvufî anlayışın dînî temelleri var mıdır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz kısaca ceva

Nefs-i Emmâreden Kurtulmak İçin Ne Yapmalıyız?

Nefs-i emmâre nedir? Nefs-i emmâreden kurtulmak için ne yapmalıyız? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz kısaca cevaplıyor...

İnsan Kendi Başına Nefsin Mertebelerini Aşabilir mi?

İnsan kendi başına nefsin mertebelerini aşabilir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Nefsin Mertebeleri ve Özellikleri Nelerdir?

Nefsin mertebeleri ve özellikleri nelerdir? Madde madde, kısaca tanımlarıyla nefsin mertebeleri ve özellikleri...

Allah'ın Kıyam Binefsihi Sıfatı

Allah'ın zati sıfatlarından olan "Kıyam binefsihi" sıfatı nedir?

"Allahümme Eslemtü Nefsi İleyke" Duası Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

"Allahümme eslemtu nefsî ileyke..." duasının Arapça, Türkçe okunuşu ve anlamı...

“Sübhânallahi ve Bihamdihi Adede Halkıhî ve Rıdâ Nefsihi ve Zînete Arşihi ve Midâde Kelimâtihi” Zikri

“Sübhânallahi ve bihamdihi adede halkıhî ve rıdâ nefsihi ve zînete arşihi ve midâde kelimâtihi” zikrinin fazileti nedir? Abdullah Sert Hocaefendi anlatıyor...

“Özgürlük” Adı Altında Nefsânî Arzularının Esiri Olanlar

Tarih boyunca harp hukukunun bir neticesi olarak devam edegelen esirlik/kölelik müessesesi, günümüzde zâhiren ortadan kalktı. Fakat toplumlar “hürriyet” adı alt

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.