mimar sinan   (183 içerik bulundu)

Eserleri Çağları Aşan Büyük Mimar Mimar Sinan

Osmanlı İmparatorluğunun şehirlerinde inşa ettiği eserlerinin estetiği, üslubu ve fonksiyonuyla mimarlık tarihinin zirvesinde yer alan Mimar Sinan, yüzyıllar ge

Mimar Sinan Kimdir?

Mimar Sinan kimdir? Osmanlı Devleti'nin medeniyet oluşumuna büyük katkı sunan Mimar Sinan’ın hayatı ve eserleri.

Mimar Sinan Eseri Cedid Ali Paşa Camiî İbadete Açıldı

Kırklareli’de Mimar Sinan’ın Selimiye’yi inşa etmeden 20 yıl önce yaptığı “Selimiye’nin provası” niteliği taşıyan tarihi Cedid Ali Paşa Camiî restorasyon sonras

Mimar Sinan’ın Kısaca Hayatı ve Eserleri

Mimar Sinan kimdir? Pir-i Mimaran: Mimar Sinan’ın kısaca hayatı ve eserleri...

Mimar Sinan Türbesi'ndeki Kavuğun Sırrı Ne?

Mimar Sinan Türbesi, İstanbul’un Fatih ilçesinde Süleymaniye Camiî’nin eski ağalar kapısının karşı köşesinde, yol ayrımında üçgen bir alandadır. Önde som mermer

Mimar Sinan’ın Hatırası Beş Asırdır Ayakta

Mimar Sinan’ın Bosna Hersek’teki yegane eseri olan Sokullu Mehmet Paşa ya da diğer adıyla Drina Köprüsü inşa edilişinin üzerinden beş asra yakın bir süre geçmes

Mimar Sinan'ın Asırlardır Çözülemeyen Mimari Dehası

Mimarlık tarihinin mihenk taşı Mimar Sinan, eserlerindeki ustalık, mühendislik, ince işçilik ve asırlardır çözülemeyen mimari dehasıyla hayranlık uyandırıyor.

Mimar Sinan’ın Türbesindeki Müthiş Sır

Osmanlı medeniyetinin inşâsında önemli bir role sahip olan Mimar Sinan’ın türbesindeki müthiş sır.

Mimar Sinan'ı Mimar Sinan Yapan Şey

Osmanlı’nın mîmârîdeki dehâsı Koca Sinan, bütün muvaffakıyetlerine rağmen Hakk’ın huzûrunda kendisini âciz bir karınca olarak telâkkî ederdi. Çünkü o, tevâzûda

Mimar Sinan'ın Ustalık Eseri: Selimiye

Türk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın ilk kez bir eserinde mütevaziliğinin ötesine geçerek "Ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, yıllara meydan okumay

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.