MUHABBET   (4206 içerik bulundu)

Efendimiz’e Olan Muhabbetinin Nişânesi

Mü’minin Cenâb-ı Hakk’a, Kelâmullâh’a ve Rasûlullah Efendimiz’e (s.a.v) olan muhabbetinin nişânesi nedir?

Hazret-i Peygamber (s.a.s.) İle Mahlûkat Arasındaki Muhabbet

Hazret-i Peygamber (s.a.s.) ve mahlûkat arasındaki muhabbete kıymetli misaller...

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in, Ümmetine Muhabbeti

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in ümmetine duyduğu muhabbet, şefkat ve merhamet, bir annenin evlâdına olan merhametinden çok daha fazla idi.

Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) Cenâb-ı Hakk’a Muhabbeti

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Cenâb-ı Hakk’a olan muhabbeti nasıldı?

Mâneviyâtta Muhabbete mi, Mârifete mi, Yoksa İbâdete mi Öncelik Verilmeli?

İnsan niçin yaratıldı? Kulluk için mi? Allah’ı bilmek için mi? Yok-sa muhabbet için mi? Mâneviyâtta muhabbete mi, mârifete mi, yoksa ibâdete mi öncelik verilmel

Abdullah Bin Ömer’in (r.a.) Efendimiz’e Olan Muhabbeti

Abdullah Sert Hocaefendi, Sahabeden Abdullah Bin Ömer’in (r.a.) Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e olan muhabbetini anlatıyor.

İnsanı Muhabbet ve Sevgiye Hazırlayan Sebepler Nelerdir?

Tasavvufta insanı muhabbet ve sevgiye hazırlayan sebepler nelerdir?

Tasavvufta Muhabbetin Gerçekleşmesi İçin Ne Yapmak Gerekir?

Tasavvufun sermâyesi muhabbet ve teslîmiyettir. Mânevî terakkî teslîmiyette kemâle; teslîmiyette kemâl, muhabbette kemâle bağlı-dır. Öyleyse muhabbetin gerçekle

Muhabbetullahtan Nasîb Almanın Şartı

Muhabbetullahtan nasîb almanın şartı nedir? Kalbin selamete kavuşması için yapılması gerekenler nelerdir?

Hakk’a Muhabbetin Tecellîleri

Cenab-ı Hakk’a karşı muhabbetin tecellisi nasıl olur? Hz. Mevlana’ya göre Hakk’a muhabbetin tecellîleri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.