Yüzakı Dergisinin Haziran 2019 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 172. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Haziran 2019 sayısının konusu; “Esas Bayram Son Nefes Bayramıdır” oldu.

“Esas Bayram Son Nefes Bayramıdır” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin Haziran 2019 sayısının sunuşu şu şekilde;

Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!

Tabut değildir bu, bir tahta kundak.

Bu ağır hediye kime gidecek,

Çakılır çakılmaz üstüne kapak?

Necip Fazıl, son yolculuğun «kapalı kutusu»nu bu ifadelerle tasvir ediyor. Sahi o «kapalı kutu»;

  • Ağır bir hediye sandığı mıdır?

Yoksa;

  • Adâlete teslim edilen bir mücrimin kafesi mi?

Bunun cevabı, kutu açılınca, yani «ba‘sü ba’de’l-mevt»te ve sonrasındaki uzun günde belli olacak. O zamana kadar bu hayat, fânî, geçici bir hazırlık âlemi:

Hayat, bu iki kundak arasında fânî bir koridor...

Âciz, hiçbir şeyi olmayan, hiçbir şey bilmeyen, çıplak bir bebek olarak geldiğimiz âlemden yine, hiçbir şey bilmeyen ve hiçbir şeye mâlik olmayan vaziyette ebedî âleme yolculuk.

Bir gurbet yolculuğu... Esas yurdumuza göçüş olsa da bir gurbet, çünkü mâhiyeti muammâ...

Fakat ipuçları var:

“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!..” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, V, 663)

Bu fânîde, gelgeç sevgilerin, sevinçlerin ve sevdaların peşinde ömür çürütmek ise, «kapalı kutu»nun içinde mânen çıplak ve fakir kalmak olmaz mı: Çünkü cepsiz kefenin, görünmeyen tek bir haznesi var: Ameller... Salih âmeller ise ne mutlu!.. Kötü ameller ise, ne bedbahtlık!

Fânî hayat çarşısının en asil giysisi olan kefen, bütün fânî alışverişlerin ve ihtirasların iptal noktası değil midir?

“Hayat nedir?” suâline verilecek en güzel cevap, bir kabristanın sessiz ve rutubetli taşlarıdır. Bu cevap; «Esas hayat âhirettir!» öyleyse; «Esas sevinç, son duraktaki saâdettir.»

ESAS BAYRAM SON NEFES BAYRAMIDIR

Bu duygularla, Ramazan Bayramı’na tesadüf eden Haziran sayımızda, gerçek sevinçler üzerine bir dosya hazırladık.

İnsan neye sevinmeli, neye üzülmeli?

Fânî olana ne kadar, hangi ölçülerde sevinmeli?

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali Eşmeli; yaşanmış son nefes misalleriyle, âhiret sevincinin çaresini kaleme aldı.

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi; «İslâm’da Âhiret Hazırlığı» başlığı altında, dünya bayramlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiğini ve gerçek bayramlar olan ukbâ sevinçlerine hazırlanmanın ehemmiyetini kaleme aldı.

Hazret-i Mevlânâ’dan gönül iklimimize serpilen sır ve hikmet incileri ise, bu ay; «Hayatın Bütün Muhtevâsında; İslam’ı Yaşamak» mevzuu, derin muhasebelerle ele alındı.

Muharrirlerimiz;

  • İnsan tabiatının sevinme ve üzülme duygularını teşrih ettiler.
  • Ferdî ve içtimâî saâdetin pusulasını aradılar. Psikoloji, psikiyatri sahasına tasavvufî çözümler teklif ettiler. Gönül ikliminin zorlamayı kabul etmeyeceğini anlattılar.
  • Bayramları ve Ramazân’ı takip eden günleri nasıl değerlendirmek gerektiği üzerinde tavsiye ve tecrübelerini kaleme aldılar.
  • Gurbet yolculuğunda fakir kalmamak için; bu dünyadan oraya harçlık yollamanın yollarını, infâkı anlattılar. Başkasını sevindirmekle sevinme fazîletini dile getirdiler.

Atom altı âlem, edebiyatımızda berceste mısralar, Halîfe Me’mun’dan Sırrı Paşa’ya tarihî şahsiyetler ve tâziyeler...

Elbette şiirler...

Gerçek saâdeti ve gerçek melâli terennüm eden sahici şiirler...

Ayrıntılı bilgi www.yuzaki.com’da…

İslam ve İhsan

BAYRAM NEDİR?

Bayram Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.