Yolda Bulduğu Su Faturasının Borcunu Ödedi

Denizli'de bir etiket firmasında çalışan Ramazan Özlen, yolda yürürken su faturası ile beraberinde 50 lira buldu. Su faturasının borcunu ödeyen Özlen, sosyal medyadan duyurarak faturanın sahibine de ulaştı.

Denizlili Ramazan Özlen, yolda yürürken bulduğu su faturasını internetten ödedi.

Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir etiket firmasında çalışan Özlen, Pamukkale ilçesi Kayıhan Mahallesi'nde yolda yürüdüğü sırada düşürülmüş su faturası ile 50 lira buldu.

Etrafını kontrol eden Özlen, kimseyi görmeyince faturayı ve parayı alarak iş yerine gitti.

İnternetten su faturasının borcunu sorgulatan Özlen, 48 lira 70 kuruşluk borcu bulduğu 50 liradan ödedi. Özlen, su faturası ile 50 lirasını düşüren kişiyi bulmak için sosyal medya hesabından duyuru yaptı. Özlen, ödediği faturanın fotoğrafını çekerek "Bu kimin ise borcu ödendi. Kalan 1,30 lira artan parayı istediği zaman benden alabilir." şeklinde paylaşımda bulundu.

PARA ÜSTÜ KALDI

Özlen, gazetecilere yaptığı açıklamada, yolda bulduğu para ve faturanın sahibini aradığını, bulamayınca da iş yerine döndüğünü anlatarak şöyle konuştu:

"Sabah iş yerime gitmek için sokakta yürüyordum. Yolda su faturası ve parayı gördüm. Sadece su faturasını görsem almayabilirdim. Ancak yanında para olduğunu gördüm ve ihtiyaç sahibine lazım olabilir düşüncesiyle parayı alarak iş yerime gittim. Sonra internet yoluyla borcu ödedim. Paranın üstü de kaldı. Sosyal medyadan sahibine ulaştım. Para üstünü gelip istediği zaman alabilir."

Öte yandan Özlen'e örnek davranışı nedeniyle çalıştığı firma tarafından takdir belgesi verildi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Allah iyilerin sayısını artırsın. Bizi de iyilerden eylesib.

    • Amin.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.