Yerli Yeni Nesil Uydu Geliyor

TUSAŞ, Small-GEO Projesi'yle yeni nesil haberleşme uyduları geliştirerek dünya pazarına sunacak.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ/TAI), test modeli üretimine başlanan Türksat 6A uydusundan sonra yeni nesil haberleşme uyduları için kolları sıvadı.

Türksat 6A ile haberleşme uydusunu kendisi yapabilen 10 ülke arasına girecek Türkiye, uluslararası terminolojide Small-GEO olarak adlandırılan Yeni Nesil Haberleşme Uydu Projesi için fizibilite çalışmalarına başladı. TUSAŞ, Türksat 6A ve Göktürk yer gözlem uydularından elde edilen deneyimlerle Small-GEO konseptini geliştirerek önemli bir projeye imza atacak.

Small-GEO ile katma değeri oldukça yüksek uzay sistemleri alanında yurt içi ve yurt dışı uydu operatörlerinin ihtiyaçlarını aynı anda karşılayacak teknik özelliklerde bir sisteme yönelik ön çalışmalar yapılacak. Küresel pazar için de oldukça yeni ve dikkat çekici olan Small-GEO konseptinde geliştirilecek uyduyla Türkiye'ye bu alanda aynı zamanda önemli döviz girdisi sağlanması hedefleniyor.

 

 
 

Small-GEO uydusunda bir fırlatıcıya birden fazla haberleşme uydusu sığdırılarak fırlatma maliyetlerinin düşürülmesi öngörülüyor. Bu amaçla uydu yapısal sistemi tümüyle optimize edilecek. Fırlatma maliyetlerinin düşürülmesi için bir diğer önlem ise uydunun yeni nesil elektrikli itki sistemleriyle donatılarak uzaya gönderilen kütlenin düşürülmesi olacak.

Yapılacak çalışmalarla detayları netleştirilecek Small-GEO uydusunun 1-2 ton kütle aralığında olması ve 16 ile 22 alıcı/verici (transponder) taşıması planlanıyor. TUSAŞ tarafından geliştirilecek Small-GEO uydusu sivil haberleşme hizmetlerine ilave olarak askeri amaçlı veri transferi için de kullanılabilecek.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.