Yer Altı Su Kaynakları Hızla Tükeniyor

Bilim adamları, küresel gıda ticaretinin, dünyanın birçok bölgesinde yer altı su kaynaklarını olağan yenilenme hızının ötesinde tükettiği uyarısında bulundu. Dünya genelinde tarımda kullanılan suyun yüzde 43'ünün yer altı su kaynaklarından sağlandığına işaret edilen araştırmada, bu oranın 2000 yılında yüzde 20'lerde olduğu ve son 10 yılda yaklaşık beşte bir arttığının altını çizdi.

Bilim adamları, küresel gıda ticaretinin dünyanın birçok bölgesinde yer altı su kaynaklarını olağan yenilenme hızının ötesinde tükettiği uyarısında bulundu.

"Nature" dergisinde yayımlanan araştırmada, dünya genelinde tarım üretiminin, giderek artan oranda yenilenmesi zor yer altı su kaynaklarına dayandığı, küresel gıda ticaretinin büyük bölümünün sürdürülebilirliğinin sıkıntılı olan bu kaynaklardan sağlandığı belirtildi.

Dünya genelinde tarımda kullanılan suyun yüzde 43'ünün yer altı su kaynaklarından sağlandığına işaret edilen araştırmada, bu oranın 2000 yılında yüzde 20'lerde olduğu ve son 10 yılda yaklaşık beşte bir arttığı vurgulandı.

Bilim adamları, bu artışın uluslararası gıda ve tarım ürünü ticaretindeki büyümeden kaynaklandığını belirtti.

GELECEKTE GIDA KRİZLERİNE YOL AÇABİLİR

Dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun gıda ihtiyacını yer altı su kaynaklarını tüketerek yapılan büyük ölçekli tarım üretiminden sağladığına dikkati çeken bilim adamları, kaynakların tükenmesinin gelecekte gıda krizlerine yol açabileceği uyarısında bulundu.

Araştırmada, dünya genelinde yer altı su kaynaklarının yüzde 11'inin küresel gıda ticareti için tüketildiği, Pakistan, ABD ve Hindistan'ın bu kaynaklarla üretilen tarım ürünlerini en fazla ihraç eden ülkeler olduğu kaydedildi.

ABD, Meksika, İran, Suudi Arabistan ve Çin, tarımda yer altı su kaynaklarını en fazla kullanan ülkeler olurken bu ülkelerin aynı zamanda söz konusu kaynaklarla üretilen ürünleri en fazla ithal eden ülkeler arasında yer alması dikkat çekti.

YENİLENME HIZINDAN 50 KAT HIZLI TÜKETİLİYOR

Araştırmada verilen İran örneğinde, ülkenin pirinç ihtiyacının büyük bölümünü Pakistan'ın Yukarı Ganj ve Aşağı İndus yer altı suyuyla yapılan üretimden sağladığı, söz konusu kaynakların yenilenme oranından 50 kat hızlı tüketildiği belirtildi. Öte yandan İran'ın kendi tarım üretimi için kullandığı Basra yer altı suyunun yenilenme hızından 20 kat fazla tüketildiği kaydedildi.

Araştırmanın başyazarı, Londra Üniversitesi Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Carole Dalin, yer altı su kaynaklarının tükenme oranlarının alarm verici düzeyde olduğunu ifade ederek "Su rezervleri tükenirse gıda fiyatları etkilenir, bu da bütün dünya nüfusunu zor durumda bırakır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.