Yemen'de Milyonlar Açlık ve Hastalıkla Pençeleşiyor

Yemen'de uzun süredir hüküm süren siyasi istikrarsızlık ve çatışmalar nedeniyle milyonlarca kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Ülkede kolera salgını da can almaya devam ediyor.

Birleşmişler Milletler (BM), Dünya Gıda Programı (WFP), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) yetkilileri, Yemen'deki insani krize ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Yetkililer, Yemen'deki çatışmaların tetiklediği kıtlıktan dolayı milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve kolera salgınının ülke

genelinde büyük tehdit oluşturduğu konusunda ortak görüş bildirdi.

17 MİLYON KİŞİ YETERLİ  BESLENEMİYOR

WFP verilerine göre, 28,2 milyon nüfusa sahip Yemen'de 17 milyon kişi yeterli beslenemiyor. Bunların 6,8 milyonu "ciddi açlık tehlikesiyle" karşı karşıya bulunuyor.

WFP Sözcüsü Bettina Luscher, ülke nüfusunun üçte ikisinin bir sonraki yemeğinin nereden geleceğini bilmeden yaşadığını belirterek, "Kıtlığı önlemek için zamana karşı yaşıyoruz." dedi.

Luscher, 3,1 milyon kişinin yerlerinden edildiğini Yemen'de açlık krizini engellemek için hazirandan kasıma kadar en az 468 milyon dolar fona ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

DSÖ ALARMDA

Bir yandan kıtlıkla mücadele eden ülke, diğer yandan da nisan ayında yeniden patlak veren kolera salgınıyla boğuşuyor.

Yemen'de iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar nedeniyle ülke içinde yerinden edilmiş milyonlarca kişi, temiz içme suyu bulunamaması ve atıkların toplanamaması sonucu her gün koleraya yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.

DSÖ, 27 Nisan'dan bugüne kadar 23 vilayetin 19'unda yayılan salgın nedeniyle yaklaşık 300'ü çocuk olmak üzere koleradan yaşamını yitirenlerin sayısının bine yaklaştığını duyurdu. Ayrıca ülkede 125 binden fazla şüpheli vaka tespit edildi.

DSÖ Sözcüsü Tarık Jasareviç, kolera vakalarının yüzde 46 ile en çok 15 yaş altı çocuklarda ve yüzde 33 ile 60 yaş üzeri yetişkinlerde görüldüğüne dikkati çekti.

Jasareviç, son iki yıldaki yoğun çatışmalardan dolayı ülkedeki sağlık sisteminin neredeyse tamamen harap olduğunu belirterek altyapının çatışmalardan dolayı ciddi zarar gördüğünü ve bunu sonucunda 14 milyon kişiye temiz su verilemediğini ifade etti.

UNICEF RAKAMLARI KORKUTUCU

UNICEF ise ülkede çatışmaların başlamasından bu yana bin 649 çocuğun hayatını kaybettiğini, bin 848'ü erkek, 684'ü de kız çocuğu olmak üzere toplam bin 848 çocuğun sakat kaldığını bildirdi.

Ülkede bin 768 erkek çocuğu çatışmalarda savaşçı olarak kullanılıyor. İki yıl öncesine göre çocuk evlilikleri de üçte iki oranında arttı.

UNICEF'e göre ülkede 2,2 milyon çocuk yetersiz beslenirken, 1,3 milyon çocuk zatürre riski altında yaşıyor.

UNICEF Sözcüsü Christophe Boulierac, Yemen'de 7,3 milyon çocuğun okul çağında olduğunu, 350 bini çatışmalardan dolayı olmak üzere 2 milyon çocuğun okula gidemediğine dikkati çekti.

Boulierac, bin 600 okulun kullanım dışı olduğunu, 248 okulun hava saldırıları ve bombardımanlar sonucu tamamen harap olduğunu, bin 164 okulun kısmen zarar gördüğünü ve 23 okulun da silahlı gruplar tarafından işgal edildiğini ifade etti.

OCHA'DAN KITLIK AÇIKLAMASI

OCHA Sözcüsü Jens Laerke de Yemen'deki kıtlığı "insan yapımı" şeklinde nitelendirerek, "Yemen'de çatışmalar olmasaydı kıtlık kesinlikle önlenebilirdi." ifadesini kullandı.

Laerke, BM 2017 Yemen İnsani Yardım Planı çerçevesinde talep edilen 2,1 milyar doların bugüne kadar sadece yüzde 28,5'inin finanse edildiğine işaret etti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.