Yemen Yanıyor!

Suudi Arabistan, Yemen'de ilerleyişini sürdüren Husi militanlarına karşı 'Kararlılık Fırtınası' operasyonunu başlattı.

Yemen'de Suudi Arabistan'ın önderliğindeki koalisyonun başlattığı ''Kararlılık Fırtınası'' adı verilen hava operasyonu, bazı kilit noktaları üzerinde yoğunlaşıyor.

Sekiz Arap ülkesinin oluşturduğu (Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Ürdün, Sudan, Kuveyt ve Fas) koalisyonun Husilere yönelik hava operasyonu kararını almasında, Husilerle siyasi bir çözümden ümidin kesilmesi, bölgede DAEŞ tehdidi ve İran-ABD yakınlaşması gibi birçok nedenin etkili olduğu öngörülüyor.

HUSİLERE OLAN GÜVENİN SARSILMASI

Husilerin KİK ülkelerinin çabaları başta olmak üzere söz konusu anlaşmalara bağlı kalmamaları, süreç içerisinde takındıkları olumsuz tavır, Körfez ülkelerinde Husiler ile siyasi bir çözüme ulaşılamayacağı ve Husilerin arkasında İran'ın bulunduğu kanaatini oluşturdu. Husilere olan güvenleri sarsılan Körfez ülkeleri, Şii olan Husilerin ülkenin geri kalanında yayılmasını tehlike teşkil edeceğinden hareketle, ''Kararlılık Fırtınası'' adı verilen hava operasyonu düzenleyerek mevcut duruma "dur" demek istedi.

DAEŞ GÜÇLENİYOR

Öte yandan, Körfez ülkelerinin, çatışmaların yaşandığı ülkelerde istikrarsız ortamdan yararlanan DAEŞ'in Suudi Arabistan ile sınırı bulunan Yemen'de güçlenmesinden duyulan korku da operasyonun başlatılmasındaki önemli noktalardan biridir.

aden_harita_ic-jpg20150327162852

İRAN-ABD YAKINLAŞMASI

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper’ın bu yıl Senato’ya sunduğu yıllık güvenlik değerlendirme raporunda, İran ile Lübnan Hizbullah'ının, “terör tehditleri” listesinde yer almaması da Körfez ülkelerinde endişe verici bir adım olarak yorumlandı. İran ve Şiilerin, Körfez ülkeleri başta olmak üzere bölgede nüfuzunu arttırması korkusu operasyon kararını hızlandırdı.

TÜRKİYE'DEN YEMEN’E DESTEK

Dışişleri Bakanlığı, Yemen'de seçimle işbaşına gelmiş meşru Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi'nin talebi üzerine, KİK ülkeleri başta olmak üzere bölge ülkelerinden oluşan bir koalisyon gücü tarafından Husilere karşı başlatılan ve Türkiye'ye Suudi Arabistan tarafından önceden bilgisi verilen askeri harekatı Türkiye'nin desteklediğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Yemen'de varılan tüm anlaşmaların yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını da reddederek, Sana'dan ve hükümet kurumlarından çekilmeyen Husi hareketi milislerinin tek taraflı eylemlerini sürdürmesi ve meşru Cumhurbaşkanı Hadi'nin sığındığı ve geçici başkent ilan ettiği Aden'i ele geçirmek üzere askeri harekat başlatması şiddetle kınandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Seçimle işbaşına gelmiş meşru Cumhurbaşkanı Hadi'nin talebi üzerine, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri başta olmak üzere bölge ülkelerinden oluşan bir koalisyon gücü tarafından Husilere karşı başlatılan ve ülkemize Suudi Arabistan tarafından önceden bilgisi verilen askeri harekatı destekliyor. Bu harekatın ülkede ortaya çıkan iç savaş ve kaos tehlikesinin önlenmesine  ve meşru devlet otoritesinin ihya edilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Husi hareketini ve dış destekçilerini Yemen'de ve bölgede barış ve güvenliği tehdit eden davranışlarından vazgeçmeye ‎çağırıyoruz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.