Yaradan'ın Mü'minlere Hitabı

Altınoluk Dergisi yazarlarından Cafer Durmuş, uzun yıllardır yaptığı tefsir çalışmalarının birikimiyle bu ayetleri, farklı kaynaklardan beslenen tefsir ve yorumlarıyla bir kitap bünyesinde bir araya topladı: Yaradan'ın Mü'minlere Hitabı "Ey İman Edenler".

İnsanlara rehber olarak gönderilen, manevi kurtuluş ve şifa kaynağı kitabımız Kur’an-ı Kerim, dînî, ahlâki, hukuki hükümler ve kaidelerle Müslümanın hayatının her alanını tanzim ediyor. Yüce kitabımız Müslümanların zaman zaman ayak kaymalarına, yollarını kaybetmelerine ve ilahi emirler karşısında gevşekliğe düşmelerine karşı bazı ayetlerde uyarılarda bulunuyor. Bu uyarılardan bir kısmı, hemen dikkatimizi çeken “Ey iman edenler…” diye başlayan ayetlerde ete kemiğe bürünüyor. Ayet devamında uyarılar açık, net ve anlaşılır bir dille hemen dikkatimizi çekiyor.

Eserin yazarı, kitabın muhtevasını ve ortaya çıkış serüvenini sunuş kısmında şöyle özetliyor:

“Hasan-ı Basri rahmetullahi aleyh diyor ki; “Allah Teâlâinın ey imân edenler hitabını duyunca ona bütün dikkatinle kulak ver. Çünkü onun içinde ya yapman gereken bir emir ya da kaçınman gereken bir nehiy vardır.”

Şunu samimiyetle ifade etmek isteriz ki, Allah dostlarının bu ve benzeri hatırlatmalarını dikkate alarak yola çıktık. Burada ele aldığımız ayetlerin etraflıca okunarak anlaşılması niyetiyle işe başladık. “İnnemeilmü’minüne” lafzı ile başlayan ayetlerle “Yâ eyyühe’llezine âmenü” hitabıyla başlayan mübarek ayetleri açıklamalarından derli toplu kolayca anlaşılır bir metin olmasına özen gösterdik. Ve bu çalışmada, mü’min şahsiyeti dokuyan erdemlerle Müslüman toplumu ayakta tutan değerlerin özetini bir kapak altında toplamaya gayret ettik. Burada ele aldığımız ayetlerin izahını, tefsirlerde getirilen açıklamalarla, bunlara dayanak teşkil eden hadis-i şeriflerin rehberliğinde yapmaya çalıştık.”

Eser her konuyu önce ‘Ey İman Edenler…’ diye başlayan ayetlerin arapça metin ve meallerini vererek başlıyor. Ardından ayetlerin izahı, farklı tefsirlerde getirilen açıklamalar ve bunlara dayanak teşkil eden hadis-i şeriflerin rehberliği eşliğinde ele alınmış. Kitap birbirine yakın ve birbirinin tamamlayıcısı olan konu başlıklarını bölümler halinde bir araya getirip aynı konu çerçevesinde ele almış. Böylece Ey İman Edenler isimli eser on bir bölüm başlığı altında 696 sayfalık hacimli kaynak bir çalışma haline gelmiş.

Ayrıca kitabın dikkat çekici bir özelliği daha var. Okuyucularımızın Erkam Yayınları’nın Riyâzü’s Sâlihîn isimli eserinden hatırlayacakları Hadisten Öğrendiklerimiz başlığı altında her konu sonunda yer alan hatırlatmaları bu kitaba uyarlanmış. Her makalenin sonunda, konu çerçevesindeki hatırlatmalar ‘Ayetlerden Öğrendiklerimiz’ başlığı altında, maddeler halinde hülasa edilmeye gayret gösterilmiş. Mü’minlerin ayet meal ve tefsirlerinde işlenen unutmaması gereken konular maddeler halinde, hatırda kalacak şekilde sıralanmış. Kitap bu yönüyle ‘iman edenlerin’ yol haritası ve kılavuzu olacak hatırlatmalarla bir Müslüman şahsiyetinin portresini gözler önüne seriyor.

Kitabı İsteme Adresi: Çelik Yayınevi. İkitelli OSB Mah. Bedrettin Dalan Bulvarı (Milas Cad.) İşbatı İşmerkezi No:29/12-A / Başakşehir / İSTANBUL. Tel: 212 511 28 11

Kaynak: Halil İbrahim Kurucan, Altınoluk Dergisi, 364. Sayı, Haziran 2016

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.