'veresiye Defteri' Kalkıyor

İstanbul Bakkallar Odası'nın projesiyle "veresiye defterleri" artık kaldırılıyor. Borç kayıtları için bilgisayar programı geliştirildi.

Genelde düzensiz öğrencilerin defterleri için kullanılan "Tıpkı bakkal defteri gibi" benzetmesine de konu olan veresiye defterlerinin kaldırılmasıyla modern dünyada ayakta kalmaya çalışan bakkallar, teknolojiyle buluşacak.

Bakkallar artık veresiye defteri yerine kayıtlarını bilgisayar ortamında tutacak. Pilot bölge seçilen Beyoğlu'nda başlatılan projeyle, şehirdeki tüm bakkalların bu sisteme geçmesi sağlanacak.

ELEKTRONİK SİSTEME GEÇMEK ARTIK İHTİYAÇ HALİNE GELDİ

İSTBAKO Başkanı İsmail Keskin, elektronik sisteme geçişin hayatın her alanında ciddi bir şekilde yaşandığını ve bir ihtiyaç haline geldiğini belirterek, projelerini bu kapsamda geliştirdiklerini anlattı.

Projeyle esnafın, etiketleme, barkod ve otomasyon sistemlerini aktif kullanmasının hedeflendiğini dile getiren Keskin, "Odanın, bakkallar için geliştirdiği programı bilgisayarlarına yükleyeceğiz. Bu programla esnaf, müşterinin aldığı bir ürünün barkodunu okuttuğunda anında fiyatını görecek. Marketlerdeki sisteme benziyor. Ancak, burada farklı olan bu çıkan yekun, eğer müşteri veresiye alacaksa program sayesinde direkt olarak müşterinin hesabına kayıt edebiliyor. Eğer müşteri değilse kolay bir şekilde veresiye hesabı açılabiliyor" diye konuştu.

Keskin, bu çalışmayı esnaf ve müşteri arasındaki ilişkiyi geliştirmek için tasarladıklarını vurgulayarak, yeni dönemde esnafın iş kalitesinin artacağını söyledi.

MÜŞTERİ HESABINI İNTERNETTE DE GÖREBİLECEK

Bakkalların yıllardır veresiye defteri alışkanlığının bulunduğunu ifade eden Keskin, şöyle devam etti:

"Bakkal ve veresiye defteri toplumumuz için can simidi olup esnafımıza atadan, dededen kalma bir örf, adettir. Mahalleliye, semt sakinine sırtınızı dönmeniz, hayır demeniz mümkün değil. Zaten mevcut ekonomi içerisinde bakkalın önemi buradan daha iyi anlaşılabilir. Türkiye'de bakkal esnafı, veresiye defterinde 1 milyar lira civarında vatandaşın yükünü taşıyor.

Türkiye'nin en zor dönemlerinde bile eğer bir sosyal patlama yaşanmıyorsa bunda bakkalın veresiye defterinin payı da var. Biz de bakkal ile müşteri arasındaki bu ilişkiyi, hem pratik hem de güven ilişkisi kuvvetli bir aşamaya getirmeye çalışıyoruz. Bu program sayesinde müşteri, aldığı ürünün tarihini markasını ve saatine kadar her şeyi hesabında görebilecek. Hem bakkal bütün bunları deftere yazarak zaman kaybetmeyecek, hem de müşteri bu bilgileri görerek bakkalına daha çok güvenecek."

Keskin, müşteri ve işletme açısından borç takibinin daha kolay yapılabileceğine işaret ederek, müşterilerin ilerleyen dönemlerde bakkal hesaplarını mobil olarak internet üzerinden takip edilebileceğini vurguladı.

ESNAF MÜŞTERİSİNE HEM DAHA HIZLI CEVAP VEREBİLECEK

Oda olarak her yıl esnafa eğitim verdiklerini aktaran Keskin, "Müşteri ilişkileri, teknolojik ve modern gelişmeler ile gıda güvenliği ve hijyen konularını sıkça işliyoruz. Telefonla aldığımız siparişlerin yanına internetten sipariş eklendi. Dünya değişiyor, bizim aynı kalmamız mümkün değil. Müşterilerimiz bizim için önemli. Bu açıdan teknolojiyi önemsiyor, kullanmaya ve kullandırmaya gayret ediyoruz. Bu çalışmayla esnafımız müşterisine hem daha hızlı cevap verebilecek hem de daha rahat bütçe yapabilecek. Sistemle birlikte esnafımızın işlerinin de artacağını ümit ediyoruz" diye konuştu.

Beyoğlu'nda bakkal işleten Bahadır Ünal da sistemin büyük bir kolaylık sağladığını dile getirerek, bu sayede müşterileriyle aralarındaki güvenin daha da pekişeceğini kaydetti.

Ünal, veresiye defterine her şeyi detaylı olarak yazamadıkları için bazen müşteriyle sorunlar yaşadıklarına değinerek, "Sistem, aylar öncesindeki bir ürünün tarihini, saatini ve hatta markasını bile gösteriyor. Müşterilerimiz aldığını unuttuğu zaman aramızda bazen güvensizlik doğuyordu. Ama artık bunları aşacağız. Ayrıca, sistem sayesinde müşterimizi bekletmeden işimizi daha hızlı yapıyoruz. Odamıza teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.