Veren Elle Alan Eli Buluşturuyorlar

Kırklareli'nde engellilere umut olabilmek için dernek kuran engelli anneleri, "Veren el ile alan eli buluşturuyoruz projesi" kapsamında engellilerin ev ve eşya gibi ihtiyaçlarını da karşılıyor.

Kırklareli'nde engellilere umut olabilmek için dernek kuran engelli anneleri, "Veren el ile alan eli buluşturuyoruz" adlı proje kapsamında ihtiyaç sahibi engellilerin ihtiyaçlarını karşılıyor, eve ihtiyacı olana ev yaptırıyor, eşya ihtiyacı bulunana eşya sağlıyor.

"Kırklareli'nin yardım melekleri" olarak anılan ve yaklaşık 5 yıl önce tanışan engelli anneleri Behice Köseoğlu, Emel Kapılı ve Sedef Soydin, ihtiyaç sahibi engellilere yardım edebilmek amacıyla Engelliler Yaşam Derneğini kurdu.

Başkanlığını Köseoğlu'nun yaptığı dernek, çalışmalarına ilk olarak ihtiyaç sahibi engellileri tespit ederek başladı. Ardından ev ihtiyacı bulunan engellileri tespit eden engelli anneleri, kurum yetkilileri, iş adamları ve hayırseverlerin desteğini alarak, 2 engelli aileye ev yaptırdı.

Evlerin temizliği, boyası ve iç dizaynlarını kendilerini yapan anneler, yardımları ile herkesin takdirini topluyor.

HAYATIMIZI ENGELLİLERE ADADIK

Engelliler Yaşam Derneği Başkanı ve engelli annesi Köseoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli annesi olarak, engellilere yardım etmekten mutluluk duyduğunu söyledi.

"Veren el ile alan eli buluşturuyoruz" projesi kapsamında bir yılda iki engelli aileye ev yaptırdıklarını anlatan Köseoğlu, hayırseverlerin ve kurum yetkililerinin de kendilerine çok destek verdiğini anlattı.

Engelli aileleri evlerinde ziyaret ederek ihtiyaçları tespit ettiklerini aktaran Köseoğlu, "Ev ziyaretlerimizde engellilerin ihtiyaçlarını birebir görüyoruz. Bazı engellilerimizin tekerlekli sandalye, yatak, yakacak gibi ihtiyaçları olurken bazılarının da ev ihtiyacı olduğunu gördük. Geçen yıl başladığımız proje ile 2 engelli aileye prefabrik ev yaptırdık. Evlerimiz yaklaşık 110 metrekareden oluşuyor. Engellilerin sorunları, sorumluluklarımız oldu. Engellilerin ne sıkıntısı varsa çözmeye çalışıyoruz, biz hayatımızı engellilere adadık. İnsanların sorunlarına kalıcı çözümler bulmak istiyoruz.

Engelli annesi Emel Kapılı ise engelli çocuğunu kimi zaman eşine kimi zaman da komşusuna bırakarak, engelli çocuğu bulunan ailelere yardım etmek için çaba harcadığını anlattı.

Yardım edebilmenin ayrı bir duygu olduğunu ifade eden Kapılı, engellilere herkesin gereken saygı ve sevgiyi göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.