Vehbe Zuhayli Vefat Etti

Suriyeli İslâm âlimlerinden Prof. Dr. Vehbe Zuhayli vefat etti. 1932 doğumlu olan ve özellikle fıkıh alanındaki eserleriyle tanınan Zuhayli'nin birçok kitabı Türkçeye tercüme edilmişti.

VEHBE ZUHAYLİ KİMDİR?

Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, Şam’ın kırsal kesim idaresine bağlı Nebek mıntıkasına tabi olan Galmûn beldesinde  Deyr Atiyye'de 1932 yılında  dünyaya geldi. Hafız ve abid bir kişilik olan babası Mustafa Zuhayli Efendi, Vehbe Zuhayli’yi açık bir şekilde etkiledi. Mustafa Efendi ziraat ve ticaret ile uğraşırdı ve çocuklarını ilim tahsiline yönlendirirdi. Özellikle İslâm fıkhı çerçevesinde Vehbe Zuhayli bu iklim içinde yetişip birçok mevzuya hitap eden kitaplarını yazdı.

Prof. Dr. Vehbe Zuhayli ilkokulunu bitirdikten sonra 1946 yılında Şam şehrine geldi, burada ortaöğrenimini tamamlamak için 14 sene kaldı. Şam’da Şeriat Fakültesine başladı. Burada altı yıl öğrenim gören Zuhayli, 1952 yılında  birincilikle fakülteden mezun oldu. Diplomasını aldıktan sonra  ilmine devam etmek için Mısır’a gitti ve orada yüksek ilim tahsiline başladı. El-Ezher Üniversitesinde Şeriat Fakültesi, Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümünü, Ayn Şems Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesini bitirdi. Beş sene zarfında üç diplomaya hâsıl oldu.

Kahire Üniversitesi Hukuk Fakültesinde devam etmiş kendisini İslâm şeriatı dalında ihtisaslaştırmış ve iki yıl sonra yani 1959 yılında Hukuk Fakültesi İslâm şeriatı dalından “İslâm Fıkhında ve Şeriat Siyasetinde Vasıtalar” başlıklı yüksek lisansını tamamlamıştır. Sonra “İslâm Fıkhında Savaş Esirleri” konulu doktora tezini Prof. Dr. Muhammed Selâm Medkûr danışmanlığında hazırlamıştır.

Vehbe Zuhayli doktora tezini tamamladıktan sonra Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesine 1963 yılında okutman olarak atandı. 1969 tarihinde asistan olarak atandığı üniversitede 1975 yılında profesör oldu. Profesör olması hasebiyle birçok Uluslararası Arap Üniversitelerinde ders verdi. Libya Bingazi Üniversitesinde 1974-1972 yılları arasında dersler verdi. Aynı şekilde Sudanda  Ümmü Derman ve Hortum Üniversitelerinin Şeriat Fakültelerinde fıkıh ve usulü hakkında seminerler verdi. 2000yılında Sudanda ve diğer Afrika Üniversitelerinde genel konularda seminerler verdi.

Birleşik Arap Emirlikleri Üniversitesinde 1984’ten 1989’a kadar beş sene kaldı. İşte bu zaman içinde de Büyük tefsiri olan “Tefsiru’l munîr fi’l akîde  ve eş-Şerîati ve’l minhec” kaleme aldı.

Eğitim ve öğretimine izafetle camilerde 1950 yılından beri hutbe irad eden Zuhayli, Şam’da bulunan Kuveyti Camisinde genel fıkıh dersleri verdi. Ayrıca sabah saatlerinde Şam’da bulunan Esîr Radyosunda insanın hayatına yön verici dersler veren Zuhayli, bu derslerini Tefsîru’l Vasît adlı eserinde toplamıştır.

Vehbe Zuhayli, 1989 tarihinden itibaren Şam Üniversitesi İslâm fıkhı ve mezhepleri bölümünde öğretim üyesi olarak bulundu. Çok sayıda eseri bulunan yazarın en meşhur iki eseri İslâm Fıkhı Ansiklopedisi (10 cilt halinde Türkçeye kazandırılmıştır.) ile et- Tefsirü’l- Munir isimli eseridir. Fert ve Topluma Kuran’ın Mesajı, İslâm Hukukunda Savaş, Fıkıh Usulü ve Hanefi Fıkhı Türkçeye tercüme edilen eserlerinden bazılarıdır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.