Varisi Olanlar Bunu Yapsın!

Varis sıcak ve güneşten çok fazla etkilendiğinden yaz aylarında daha dikkatli olunması gerekiyor.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, yaz aylarında pek çok kişinin varis yüzünden estetik sorunlar yaşadığını, buna ek olarak kaşıntı, bacak ağrısı, bacak yorgunluğu, şişme ve ağırlık, cilt renk değişimi gibi problemlerden muzdarip olduğunu söyledi: "Varis zamanla zayıflamış damar duvarları sebebiyle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır."

GÜNEŞ VARİSİ TETİKLER Mİ?

"Güneş, varise ya da örümcek ağı görüntüsü dediğimiz belirgin kılcal damar sorununa neden olmaz. Ancak, söz gelimi varisli bacaklarda güneş banyosu sırasında yükselen ısıyla birlikte, damarların büyümesine ve çok daha belirgin hale gelmesine sebep olur. Cilde yakınlaşan damarların içi aşırı kanla dolar ve bu hastalıklı damarlardaki kan akışı artışı, varislerin çok daha büyük gözükmesini sağlar” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur yalnızca güneşin değil aynı zamanda sıcak banyo ve uzun süren hamam seanslarının da aynı etkiyi yaratabileceğini kaydetti.

VARİSİN TEDAVİSİ MÜMKÜN

Kişilerin varis problemlerini pratik ve etkili uygulamalarla çözümleyebildiklerini söyleyen Dr. Cihantimur, "Varis tedavisinin bir an evvel yapılması, bu damar hastalığının kontrol altına alınması açısından çok önemlidir. Isı kaynaklarından kaçınmak, damarların genişlemesinin önüne geçmek, alınabilecek en doğru tedbirlerden bir tanesidir. Varisler için bacakları aşağı sallandırmak yerine, kalp seviyesinden yukarı bir konumda dinlendirmek, daha hareketli bir yaşama geçiş yapmak, sigarayı bırakmak ve elbette mutlaka varis tedavisine başlamak gerekiyor” dedi.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.