Üzüm Çekirdeğinin Faydaları

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Küçükarslan, üzüm çekirdeğinin damar duvar yapısını koruyarak, varis genişlemelerinin önüne geçtiğini belirtti.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, üzüm çekirdeğinin varise karşı koruyucu etkisi olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, yaptığı açıklamada, varisten korunmak için üzüm çekirdeği tüketilebileceğini belirtti.

Halk arasında özellikle çekirdeksiz olan üzümün tercih edildiğine işaret eden Küçükarslan, "Bu yanlış kanının aksine üzüm çekirdeği, toksik, kanserojen, vücuda zararlı değildir. Üzüm çekirdeğinin faydaları 1947 yılında ilk kez Fransız Kimya profesörü Jack Masquelier tarafından keşfedilmiş" dedi.

HİPERTANSİYONU VE İNMEYİ ÖNLER

Küçükarslan, kalp ve damarları koruyucu doymamış yağ oranı yüzde 90 üzerinde olan üzüm çekirdeğinin, linol, palmitin, sitearin ve diğer yağ asitleri ile beraber özellikle antiaging E vitamini ve çeşitli mineralleri bünyesinde bulundurduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Üzüm çekirdeği, koruyucu iyileştirici fonksiyonlarının çoğunu damar cidarı stabilitesi ve damar üzerine yaptığı olumlu etkilerle sağlar. Damar duvar yapısını korur, varis genişlemelerinin önüne geçer. Damar koruyucu etkisi ve içerdiği yağlarla kalp sağlığını korur. Hipertansiyonu, inmeyi önler. Makular dejenerasyon ve gece körlüğüne karşı koruyucudur. Göz ışık hassasiyetini önler, DNA hasarını azaltır, allerjen histamin salınımını azaltarak alerjiyi önler."

SİGARA VE KİRLİ HAVA ZARARLARINDAN KORUR

Üzüm çekirdeğinin cilt kollajen yapısını sağlamlaştırdığını, kırışıklığı önleyerek cildi de canlandırdığını dile getiren Küçükarslan, "Prostaglandin salgısını azaltır iltihabi romatizmayı önler, cinsel fonksiyonlara yardımcıdır, yara iyileşmesini kolaylaştırır, içerdiği Proantosiyanidinin antioksidan özelliği ile sigara ve kirli hava zararlarından korur" diye konuştu.

"Tavsiye edilen günlük miktar, 150 ile 300 miligram''

KAN DAMARLARINA ŞİFA

Küçükarslan, üzüm çekirdeğinin kuru veya taze tüketilmesinin bir farkı olmadığını anlatarak, bu değerli besininin rahatlıkla ve çekinmeden çiğneyerek üzüm içerisinde tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Üzüm çekirdeği tüketiminde tavsiye edilen günlük miktarın 150 ile 300 miligram olduğuna işaret eden Küçükarslan, "Bu oranda alınan üzüm çekirdeği, bozulmuş olan kirli kan damarlarınıza şifa etkisinde bulunacaktır" dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.