Unutulan Giyisiler Haleplileri Isıtacak

Tekirdağ'da bir kuru temizlemeci, sahiplerince uzun süre alınmayan kıyafetleri, tarihin en büyük insanlık dramlarından birisinin yaşandığı Halep'te evleri yakılıp yıkılan, yardıma muhtaç iç savaş mağdurlarına gönderdi.

Tekirdağ'da kuru temizlemecilik işiyle uğraşan Nurten Çekiç, sahiplerince unutulan ve kullanım hakkı kendinde olan kıyafetleri, Tekirdağ Gençlik Merkezi ve Tekirdağ İnsani Yardım Vakfı tarafından Halepliler için başlatılan yardım kampanyasına bağışladı.

Kentte 25 yıldır kuru temizlemecilik yaptığını belirten Çekiç, temizlenmek üzere iş yerine getirilen yeni ve kaliteli birçok elbisenin unutulduğunu söyledi.

Unutulan eşyaları her yıl kimsesizlere ve yurtlara verdiğini anlatan Nurten Çekiç, bu yıl Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle bütün eşyaları Halep'deki yardıma muhtaç insanlara gönderdiğini aktardı.

UNUTULAN EŞYALARI HALEPLİ KARDEŞLERİMİZE TOPLAYIP GÖNDERECEĞİZ

Çekiç, dükkanında unutulan eşyaları Haleplilere gönderme kararının, insanlık için Suriye'de zor durumda olanların bir nebze olsun içini ısıtabilmek, onlara umut olabilmek için olduğunu söyledi.

Daha önceleri iş yerinde unutulan eşyaları kentteki ihtiyaç sahiplerine verdiklerini, bu kez Haleplilere gönderdiklerini ifade eden Nurten Çekiç, "Bu yıl unutulan eşyaları Halepli kardeşlerimize toplayıp göndereceğiz. Orada çetin kış şartlarında zor durumda olanlara destek olmak istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Merhabalar. Ben bu siteye bugun girdim ama çok şey örendim. Size teşekkur ederim. Sizden bir isteyim var bende zör durumda ölanlara yardim etmek istiyorum. Bendede giymadiğim elbiselerim çök eğer unlari sahiblerine ulaştira bilirsem ne mutlu bana. Yardim ederseniz çok mutlu ölurum.

    • İlginiz için teşekkür ederiz. www.hudayivakfi.org üzerinden yardımlar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilir ve gerekli yardımlarda bulunabilirsiniz.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.