Unutkanlığın İlacı: Havuç Suyu

Zinde kalmanın ve hafızanın yerinde olmasını sağlamanın en kolay yolu düzenli olarak havuç suyu içmekten geçiyor.

Unutkanlık, 7'den 70'e hepimizin gündelik sorunudur. Yoğun stres, zihinsel yorgunluk gibi faktörler unutkanlığa neden olabilir. İlerleyen yaşlarda bu "Bunama" veya "Alzheimer" olarak kendini gösterir. Tüm geçmiş bir anda hafızalardan silinir. Yapılan araştırmalar, bu kabusun çaresinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Uzmanlar her gün sabah akşam bir bardak taze sıkılmış havuç suyunun unutkanlık, alzheimer, kalp krizi, akciğer ve deri kanserine karşı önleyici olduğunu hatırlattı.

HER GÜN 2 BARDAK HAVUÇ SUYU

Hazır meyve suları ve gazlı içecekler yerine, restaurant ve evlerde taze sıkma havuç, portakal, elma sularından 1-2 bardak içmek vücut için faydalıdır. Vücudu zinde tutup toksinlerden temizler. Havuç suyunu, her gün sabah kahvaltının ardından, akşam ise yemekten 2 saat sonra içmek çok faydalıdır.

HAVUÇ SUYUNUN FAYDALARI

Unutkanlığı önleyen bu mucizevi sebzenin diğer faydaları ise şöyledir:

1- Havuç ve havuç suyu az kalori içermesine rağmen besleyicidir. Zayıflamada ve kilo korumada etkilidir. Ara öğünlerde 1-2 küçük havuç yenilmesi tokluk hissi sağlar.

2- Karaciğer fonksiyonlarının korunmasında, sindirim sistemi üzerinde oldukça etkilidir.

3- Cildi canlandırır, güzelleştirir.

4- Yaşlanmaya bağlı oluşan ağrı ve sızıları havuç suyu içerek azaltabilirsiniz.

5- Doğal A vitamini kaynağı olduğu için göz sağlığını, görme gücünü artırır. Kemik bozuklukları ve osteoporoza karşı etkilidir.

6- Potasyum ve posa içeriği ile kolesterole, hipertansiyona karşı savaşır.

7- Safra kesesi ve karaciğer enzimlerini düzenlenmesi üzerinde çok etkilidir. Yağlanmayı azaltır.

8- İçerdiği E vitamini ile kanser oluşumunu engeller.

9- Havuç suyu güçlü bir antioksidant olan betakarotenden zengin olduğu için hücre dejenerasyonunu önler. Yaşlanma sürecini yavaşlatır.

10- Biraz limon ve zeytinyağı ekleyerek hazırlanan havuç salatası zihni açar, öğrenmeyi hızlandırır.

Kaynak: Ülke

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.