Uluslararası Uzay İstasyonu 2 Aralık'ta Çıplak Gözle Görülebilecek

Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü, başka bir tabirle üzerinde yaşanabilen yapay bir uydu olan Uluslararası Uzay İstasyonu, 2 Aralık tarihinde ülkemiz dâhil dünyadan çıplak gözle görülebilecek.

Uluslararası Uzay İstasyonu 2 Aralık tarihinde içerisinde taşıdığı 6 mürettebat ve yaklaşık 450 ton ağırlığı ile yaklaşık 430 km dünya yörüngesinden geçecek. Dünyaya “en yakın" olacağı bu anlarda saatte ortalama 28 bin km gibi bir hızla giden Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) çıplak gözle izlenebilecek.

ÜLKEMİZDEN DE GEÇİYOR

Uluslararası Uzay İstasyonu dünya üzerinde günde 15.5 tur atıyor ve her seferinde ülkemizden de geçiş yapıyor. Fakat bu geçişler zamanlama, bakış açısı, yön, uzaklık, ışık kirliliği, bulutlar gibi nedenlerle görülemiyor.

Uluslararası Uzay İstasyonu 2 Aralık tarihinde çıplak gözle izlenebilecek. Bunun için İstanbul ve Ankara'dan geçeceği tarihleri aşağıda paylaşıyoruz:

 
Fotoğraftaki daire içindeki alanlardan görülebilecek. Kırmızı çizgi UUİ'nin güneşli ve görünür olduğu rotayı gösteriyor.

İSTANBUL İÇİN VERİLER

Güney-Batı'dan çıkarak Kuzey-Doğu yönünde haritadaki rotayı takip ederek gözden kaybolacak.

Ortaya çıkış zamanı: 17:50:42

Kayboluş zamanı: 17:55:22

ANKARA İÇİN VERİLER

Güney-Batı'dan çıkarak Kuzey-Doğu yönünde haritadaki rotayı takip ederek gözden kaybolacak

Ortaya çıkış zamanı: 17:51:11

Kayboluş zamanı: 17:55:22

ISS Detector adlı Android uygulaması ile uzay istasyonunun geçiş güzergahı ve diğer bilgileri takip edebilirsiniz. Uygulama içerisinde yer alan radar, istasyonun bulunduğu yeri ve geçiş güzergahını gösteriyor. Uygulama size ne taraftan saat kaçta ortaya çıkacağını, parlaklık derecesini, hızını, açısını, yüksekliğini, kaç dakika-saniye görebileceğinizi gösterecektir. Ayrıntılar bilgiler için şu sayfaya bakabilirsiniz.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.