Udunuzu Küstürmeyin!

Kardeşim iki senedir ud dersi alıyordu. Çalmayı öğrenip, bir hayli ilerletip hatta bir de küçük bir konser de verince ben hallettim bu işi deyip udunu bir süre hiç eline almadı. Derken geçen günlerde isteğimiz üzerine udunu eline alıp çalmak istediğinde udunun kendisinin düzeltemeyeceği şekilde akordunun bozulmuş olduğunu fark etti ve udunu çalamadı.

Akordunu yapması için udunu hocasına götürdüğünde, hocası bir doktor edası ile udu şöyle bir elinde inceledikten sonra akordunu yapmaya çalışırken kardeşime dönüp “udunu küstürmüşsün” demiş. Kardeşim ilk kez duyduğu “udu küstürmek” ifadesi karşısında şaşkınlık gösterince de hocası “uzun süredir eline alıp çalmamışsın udunu yani udunu küstürmüşsün. Bu yüzden akordu bozulmuş” demiş.

Çok manidar geldi bana bu tespit ve bu ifade. Her ne kadar ben udi olmasam ve bu nedenle udumu küstürme gibi bir durumum olmasa da kardeşimin uzun süre ilgisiz kalması nedeniyle küstürdüğü udu gibi benim de ilgisizliğim nedeniyle küstürdüğüm çok sayıda insan var belki. Belki diyorum çünkü insanlar udlar gibi hemen tepki vermiyorlar küslüklere. Birçoğu içine atıyor kırılmışlıklarını ve üzülmüşlüklerini. Devam ediyorlar ilişkilerine ancak daha bir mesafeli ve daha bir soğuk devam ediyorlar. Bazısı hemen tepki veriyor ancak tepki dilini ben okuyamıyorum o anda ve çok geç olduktan sonra fark ediyorum o hareketinin veya o sözünün ilgisizliğin verdiği küslüğe bir tepki olduğunu. Bazı insanlar da göstere göstere, açık açık tepkisini gösteriyor da ben fazla hassas olduklarını ve hak etmediğim şekilde tepki verdiklerini düşünüyorum.

Ancak hayatın bütün meşgalesi ve gereksiz gündemleri arasında birazcık dikkatli davranabilsem göreceğim ki bütün o tepkiler beni sevenlerin beni sevdiklerinden dolayı verdikleri tepkiler ve tepki göstererek beni uyarıyorlar sevgileri bitmesin diye. Çünkü sevgi kâinattaki her şey gibi emek verilmek istiyor, ilgilenilmek istiyor, üzerine titrenmek istiyor, korunmak istiyor.

"EN ÖNEMLİ İŞİNİZ"

Siz de bir bakın etrafınıza; eşinize, çocuklarınıza, annenize, babanıza, en sevdiğiniz arkadaşlarınıza. Bir yoklayın kendinizi küstürdünüz mü hiç onları? Bir göz atın son günlerinize, aylarınıza belki yıllarınıza ilginizi, sevginizi göstermede cimrilik yaptınız mı? Bir bakın hayatınıza çok mu meşgulsünüz dünyanın bitmez bilmez lüzumsuz işleriyle? Ve görmeye çalışın, duymaya çalışın, hissetmeye çalışın onların sizin bu meşguliyetinize, bu ilgisizliğinize, bu sevgisizliğinize verdikleri tepkileri. Ve farkına varın ki en önemli işiniz ailenizdir, arkadaşlarınızdır yani sevdikleriniz ve sizi sevenlerdir. Bu yüzden sevginizi ve ilginizi sevdiklerinize göstermenize ne engel varsa çiğneyip geçin onları da gösterin sevginizi ki barışmanın mümkün olmayacağı bir küskünlük virajına girilirse dönüşü çok zor olacak.

Kaynak: Mehmet Dinç, Altınoluk Dergisi, Sayı: 362, Nisan 2016

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.