Türkiye'nin Yüzde Kaçı Namaz Kılıyor?

Ensar Vakfı Siirt Şubesi tarafından "Namazla diriliş" adlı konferans düzenlendi. Bu konferansta Türkiye'deki namaz kılma oranına da yer verildi.

Ensar Vakfı Siirt Şubesi tarafından "Namazla diriliş" adlı bir konferans düzenlendi. Siirt Üniversitesi (SİÜ) Konferans Salonu'nda Kur'an-ı Kerim'in okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Ensar Vakfı Siirt Şube Başkanı Necmettin Çiçek, vakıflarının ülkenin eğitim meselelerine çözüm üretmeye ve dini eğitim ihtiyacını karşılamaya imkan sunduğunu söyledi. "Dindar nesil projesi"ne önem verdiklerini ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:

"Vakfımız, dinini öğrenen ve öğrendiğini hayatında tatbik etmeye çalışan nesiller yetiştirme azmi ve gayreti içerisinde var gücüyle çalışmaya devam edecektir. Biz de Ensar Vakfı Siirt Şubesi olarak gençlerimizin 'Dindar bir nesil projesi' doğrultusunda Allah'ını tanıması, Peygamber'ini sevmesi, ahlaklı olması, annesini ve babasını sevmesi, çevresini bilmesi, her şeyden önemlisi, vatanını ve milletini tanıyıp onu en iyi şekilde temsil eden bir nesil yetiştirmek için gayret göstermekteyiz."

NAMAZ KILANLARIN ORANI YÜZDE 30'U GEÇMİYOR

İlahiyatçı Yazar Ahmet Bulut, verdiği konferansta, Türkiye'nin yüzde 99'unun Müslüman olduğunu ama namaz kılanların oranının gün geçtikçe azaldığını belirtti.Namaz kılanların oranının illere ve bölgelere göre farklılık gösterdiğini dile getiren Bulut, "Sürekli ve düzenli olarak namaz kılanların oranı en iyimser olan anket sonuçlarına göre yüzde 30'u geçmiyor. Bölgelerimize göre, illerimize göre farklılık arz etse de genel manzara maalesef bu. Diyanet İşleri Başkanımızla görüşüyoruz, sivil toplum kuruluşlarımızla görüşüyoruz, bu konuda derdi olan kanaat önderleriyle görüşüyoruz. Ama her geçen gün, maalesef bu konuda iyi şeyler söylemek isterim ama gittikçe kan kaybediyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin yüzde 70'inin namaz kılmadığını aktaran Bulut, şunları kaydetti: "Yüzde 30 namaz kılan bizlerin de yüzde 70'i sabah namazına kalkamıyor. Böyle bir derdimiz var. Yüzde 30 namaz kılan bizler acaba Rabbimizin istediği standartlarda huşu ile, tadili erkan ile namaz kılabiliyor muyuz? Yoksa 'İki takla bir bakla ya Rabbi gerisini sen sakla' dercesine aradan çıkarılan bir hesap savma azifesi mi görüyoruz? Rabbimizin istediği standartlarda fuhşiyattan ve münkerattan alıkoyacak bir namazımız var mı? Asr-ı saadette Müslüman olduğunu söyleyip de namaz kılmayan bir tane örnek hatırlıyor muyuz? Münafıklar bile namaz kılıyordu. Ama garip bir durum ki, bugün dindar olduğunu söyleyip, İslamcı olduğunu söyleyip hatta bu konuda eğitim veren müesseselerde okuyup, görev yapıp da namazını kılmayan kardeşlerimiz var."

Namazın kılınmamasıyla ilgili 8 yıldır araştırma yaptıklarını aktaran Bulut, huzurun çarşıda, pazarda, oyunda ve eğlencede olmadığını, huzurun seccadenin üzerinde olduğunu vurguladı. Konferans sonunda İl Müftüsü Faruk Arvas tarafından Bulut'a günün anısına tiftikten yapılmış battaniye hediye edildi. Bulut'un kitaplarını imzalayıp dinleyicilere dağıttığı konferansa SİÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemalettin Erdemci, SİÜ Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Adnan Memduhoğlu da katıldı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Sayin Bulut bir keresinde acida olsa su gercegi ifade etme geregini duyuyorum;...Türkiyemizde yasayan insanlarin yüzde 99`unun müslüman oldugunun kanatinda degilim...Ülkemizde müslüman halkindan haric, kürt, hiristiyan, ermeni, yahudi, süryani, ateist, putperest ve daha nice gayri müslim halkin oldugunu söyliyebilirim..Bunlarin toplaminin yüzdesininde yüzde 1`den cok cok fazla oldugunu düsünüyorum ve ayrica birde sunu eklemek istiyorum... "Türkiyenin yüzde 99`u müslümandir" sözü bayatlamistir.. Keske yüzde 100`ü müslüman olsa! Selametle

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.