Türkiye'den Vaerli Mazlumlara Yardım Eli

Türk yardım kuruluşları Esed rejiminin kuşatmasındaki Vaer'den ayrılmak zorunda kalan yaklaşık sekiz bin Suriyeliye ev sahipliği yapan, Fırat Kalkanı Harekatı'nda kurtarılan Cerablus ilçesindeki Zoğara kampına düzenli yardım yapmaya başladı.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Kızılay ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatında terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılan Cerablus ilçesindeki Zoğara kampı sakinlerine düzenli yardım yapmaya başladı.

Zoğara kampı, Humus ilinin Esed rejiminin askeri kuşatmasındaki Vaer semtinden ayrılmak zorunda kalan yaklaşık 8 bin sivile ev sahipliği yapıyor. AFAD ve Kızılay'ın düzenli yardım yaptığı kampta, bir adet sahra hastanesi, bir ilkokul ve bir aşevi bulunuyor.

Jeneratörlerle aydınlatılan kampın sakinleri için farklı yerlerde çeşmeler bulunuyor. Kampın müdürü Hasan el-Muhammed, "Dün AFAD ve Kızılay'ın yardımıyla Zoğara çadır kentinde bin 568 aileye gıda kolisi verildi. Bugün de dağıtım sürecek." dedi.

Kolilerin içinde pirinç, bulgur, yağ, makarna ve şeker gibi temel ihtiyaç maddelerinin bulunduğunu belirten Muhammed, yardımların gelecek aylarda da düzenli şekilde yapılacağını kaydetti.

"HER GÜN BİNLERCE AİLEYE YEMEK VERİLİYOR"

İHH'nın Zoğara'daki aşevi sorumlusu İsam Halife de ailelere Zoğara kampına geldikleri günden bu yana yemek pişirdiklerini dile getirdi.

"Her gün bin 500 ila bin 600 aile pişirdiğimiz yemeklerden istifade ediyor. Her gün bir öğün sıcak yemek dağıtıyoruz.'' diyen Halife, kamp sakinlerinin en sevdiği yemekleri yapmaya çalıştıklarını aktardı.

"GÜNLÜK 90-150 HASTAYA BAKIYORUZ''

Çadır kentteki sahra hastanesinde çalışan doktorlardan Muhammed Necib el-Şeyh, kamptaki sahra hastanesinde günlük 90-150 hastaya baktıklarını bildirdi.

Şeyh, "Çadır kentte durumu ağır olan hastalarımızı Cerablus'taki hastaneye sevk ediyoruz. Bu hastanemiz de Türkiye'nin desteğiyle kurulmuş bir hastanedir. Buradaki hastaları ambulanslarla sevk ediyoruz.'' ifadesini kullandı.

"TÜRKÇE DE ÖĞRENİYORUZ"

Çadır kentteki ilkokulun müdürü Hıdır Derviş, ''Bin öğrencimiz var. Bu okulda Suriye Geçici Hükümeti'nin ders programıyla öğrencilerimizi eğitiyoruz. 1. sınıftan 6. sınıfa kadar öğrencilerimiz var. Burada öğrencilerimize matematik, sosyal bilgiler derslerinin yanı sıra Türkçe de öğretiyoruz.'' şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.