Türkiye’de Her Gün Beş Kişi Müslüman Oluyor

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın paylaştığı verilere göre 2014 yılının ilk 5 ayında Türkiye’de 779 kişi Müslüman olarak İslam dinini seçti. Müslüman olanların büyük bir çoğunluğunu kadınlar ve gençler oluşturuyor. Bu istatistikten hareketle Türkiye'de tebliğ faaliyetinin bu hızla devam ettiği takdirde hesaplarımıza göre 41 bin 643 yıl sonra bir Türkiye Müslüman olacak.

EN ÇOK HIRİSTİYANLIKTAN MÜSLÜMANLIĞA GEÇİLİYOR

Günde ortalama 5 kişinin Müslüman olduğu Türkiye'de, İslamiyet'e geçenler arasında ilk sırayı Hıristiyanlar aldı. Son 5 ayda 616 Hıristiyan, Müslüman oldu. İslamiyet'i seçenlerin eski dinlerine göre yapılan sıralamada Hıristiyanlardan sonra 21 kişi ile ateistler, 7 kişi ile Museviler, 3 kişi ile Hindular ve 132 kişi ile diğer dinler yer aldı. Diyanet'in paylaştığı veriler değerlendirilince ilk 5 ayda İslamiyet'i seçenler arasında kadınların ağırlıklı olduğu görüldü. Bu dönemde 543 kadının İslamiyet'le tanıştı.

İSLAM’I EN ÇOK ALMANLAR SEÇİYOR

Almanlar, 150 kişi ile din değiştirip Müslüman olanlar arasında ilk sırada yer aldı. Almanları 52'şer kişiyle Rus, Fransız ve Türkler takip etti. 23 kişi ile Amerikalıların da yer aldığı sıralamada İngilizler 21 kişiyle, Belçikalılar 16 kişiyle sıralamada yer bulan milletler oldu. Diyanet'in verilerinde Müslüman olan diğer ülkeler kategorisinde ise 413 kişi yer aldı.

203 kişi İslamiyet'i araştırıp incelediğini ve Müslüman olmak istediğini belirtirken, 14 erkek ve 49 kadın evlenerek Müslümanlığı seçtiğini açıkladı.

EN ÇOK GENÇLER İSLAM’I SEÇİYOR

İslamiyeti seçenlerin yaş ortalamasına bakıldığı zaman en çok gençlerin İslam dinin seçtiği görülüyor.

Müslüman olanların yaş ortalamasının da ortaya konulduğu istatistiklerde 20-30 yaş aralığında 307 kişi yer aldı. 31-40 yaş arası 221, 41-50 yaş arasında 118, 51-60 yaş aralığında 50, 0-20 yaş aralığında 53 ve 61 yaş üzerinde 30 kişi Müslüman oldu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • TÜRKİYEDE YAŞAYANLAR MÜSLÜMAN DEĞİLMİ NE DEMEK TÜRKİYEDE HER GÜN 5 KİŞİ MÜSLÜMAN OLUYOR

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.