Türk Askeri İçin 'yer Gök Dua'

Kilis'te aralarında Suriyelilerin de bulunduğu bir grup kadın, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütleriyle mücadele eden askerlere manevi destek amacıyla her hafta toplanarak, Fetih ve Yasin surelerini okuyup, dua ediyor.

Kilis'te aralarında Suriyelilerin de bulunduğu bir grup kadın, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütleriyle mücadele eden askerlere manevi destek amacıyla her hafta toplanarak, Fetih ve Yasin surelerini okuyup, dua ediyor.

Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü DEAŞ hedeflerinden geçen yıl Kilis'e atılan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği olayların ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'yla kentte huzur ortamı oluştu. Kilis Belediyesi de harekata katılan askerlere manevi destek sunmak amacıyla "Yer Gök Dua" Projesi'ni hayata geçirdi.

Bu kapsamda ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin de aralarında olduğu çeşitli yaş gruplarından 100 kadın, her hafta cuma günleri sabah namazında düzenli olarak bir araya gelerek, namaz kılıp Kur'an-ı Kerim okuyor.

Cuma namazının ardından Yasin ve Fetih surelerini okuyan kadınlar, askerlerin başarısı için dua ediyor.

DUA ORDUSU OLMADAN KILIÇ ORDUSU EKSİK KALIR

Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir, Fırat Kalkanı Harekatı'nda mücadele eden askerlerin selameti ve şehitler için projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Türk askerinin devletin bekası için mücadele ettiğini anlatan Özdemir, şunları belirtti:

"Yanı başımızda savaşın en dramatik yüzünü gördük. İlimize 100’ün üzerinde roket atıldı. 25 vatandaşımızı şehit verdik. Bu acıyı ciğerlerinde hisseden bir il olarak, Fırat Kalkanı Harekatı'nı biz halk olarak hem de belediye olarak sonuna kadar destekliyoruz. Türkiye'yi bir kuşatma planı vardı, Fırat Kalkanı Harekatıyla bu engellendi. Biz de bu anlamda halk olarak ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Biz biliyoruz ki dua ordusu olmadan kılıç ordusu eksik kalır. Üzerimize düşen görevi hassasiyetle yapmaya çalışıyoruz."

ALLAH TÜRK ASKERİNİ KORUSUN!

Suriyeli Safa Hamedi, Türkiye'nin Suriye'ye komşu olması nedeniyle savaştan en fazla etkilenen ülke olduğunu vurguladı.

Kilis'in geçen yıl yaşadığı olaylardan dolayı ekonomik ve sosyal alanda büyük sıkıntılar çektiğini dile getiren Hamedi, "Allah Türk askerini korusun. İnşallah sağ salim annelerine dönerler. İnşallah bu savaş biter. Eskisi gibi kardeşlik içerisinde yaşamaya devam ederiz. Türk askerine çok minnettarız. Türk askerleri Suriye'de canını bizler için hiç pahasına feda ediyor. Kimse evini bırakıp başka bir yere gitmek istemez. Türk askeri sayesinde ülkemizde eskisi gibi kardeşlik içerisinde devam yaşarız inşallah." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.