Tunceli Halep'li Kardeşlerini Unutmadı

Türkiye Diyanet Vakfı Tunceli Şubesi öncülüğünde "Halep'te İnsanlık Ölmesin" kampanyası kapsamında toplanan 3 tırlık yardım malzemesi düzenlenen törenle Halep’te mağdur olan Suriyelilere gönderildi.

Türkiye Diyanet Vakfı Tunceli Şubesi öncülüğünde "Halep'te İnsanlık Ölmesin" kampanyası kapsamında toplanan 3 tırlık yardım malzemesi düzenlenen törenle Halep’te mağdur olan Suriyelilere gönderildi.

Tunceli Valiliği, Tunceli Belediye Başkanlığı, Tunceli il ve ilçe müftülükleri ve AK Parti Tunceli İl Başkanlığı katkılarıyla düzenlenen kampanya çerçevesinde Tunceli İl ve ilçelerinden yaklaşık 200 bin lira değerinde toplanan yardımlar, Tunceli halkı ve Munzur Üniversitesi öğrencilerinin fedakâr çalışmalarıyla elden geçirildi ve tasnif edildi.

Bu kapsamda hazırlanan 235 soba, çok sayıda Gıda ve Giyim malzemesi tırlara yüklenirken, alınan 1000 adet yatak ise fabrikadan direk tıra yüklenerek bölgeye sevk edildi.

Yardım malzemelerinin Suriye'deki Haleplilere gönderilmesi amacıyla Yunus Emre Camii önünde düzenlenen törene; Tunceli Vali Vekili Hasan ÇİÇEK, Tunceli Belediye Başkan Vekili Olgun ÖNER, Tunceli İl Müftü Vekili Mehmet ŞEN, AK Parti Tunceli İl Başkanı Fatih TEK, Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber YURT, Daire amirleri, Sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende konuşma yapan Vali Vekili Hasan ÇİÇEK, ''Ülkemizin sadece bize sığınan kişilere yardım etmekle kalmayıp ülke dışına da yardımları ulaştırdığını belirtti. İlimizden 3 TIR Malzemenin Türkiye Diyanet Vakfı öncülüğünde organize edilerek gönderilmesinden dolayı büyük memnuniyet duyduklarını'' kaydetti.

Yardım tırları, okunan Kur’an-ı Kerim’in ardından İl Müftü Vekili Mehmet ŞEN ’in yaptığı dua ile Suriye'ye uğurlandı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.