Tıpta Yeni Tedavi Yöntemleri

İzmir'de özel bir hastenede yapılan operasyonda beyin içindeki tümör, navigasyon yardımıyla yeri tespit edilerek çıkarıldı.

İzmir'de özel bir hastanede yapılan beyin operasyonunda yeri navigasyon bilgisayarı yardımıyla tespit edilen tümör, temizlendi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, beyin tümörü ikinci kez nükseden Bekir Burhan (27), uyanık cerrahi yöntemiyle ve navigasyon bilgisayarı yardımıyla yapılan operasyonla felç olmaktan kurtuldu.

Çocukluğunda yakalandığı lenf kanserini yenen, 6 yıl önce de konuşma merkezinde çıkan beyin tümörü sonrası operasyonla sağlığına kavuşan Burhan'ın rahatsızlığı kısa süre önce tekrar nüksetti.

Burhan, Ege Bölgesi'nin ilk "görüntülü ve kılavuzlu beyin cerrahisi ameliyathane sistemini" kuran hastanede uyanık cerrahi yöntemi ve navigasyon yardımıyla Prof. Dr. Sertaç İşlekel başkanlığındaki ekip tarafından ameliyat edildi.

Tümörün tamamen temizlendiği operasyonla ilgili bilgi veren Prof. Dr. İşlekel, navigasyon yönteminin arabalarda kullanılan sisteme benzediğini, cerrahın üçüncü gözü olarak tanımlanan bu yöntem sayesinde risklerin en aza indirildiğini ifade etti.

Prof. Dr. İşlekel, şunları kaydetti:

"Navigasyon cihazı bize hastanın ameliyat öncesi çekilen görüntülerini ameliyat esnasında kullanmamızı sağlıyor. Yani ameliyat öncesinde çektiğimiz MR görüntülerini navigasyon bilgisayarına yüklüyoruz, bize hastayı riske atmadan tümörün yerini gösteriyor. Diğer yöntemlere göre çok daha küçük kesiler ile kafa kemiğinden küçük bir kapak kaldırılarak beyine ulaşılıyor. Tümörün sınırları net olarak belirlenip tümörün tam olarak çıkarılması sağlanıyor. Navigasyon bize sıfır hatayla ameliyat yapma olanağını, tümörün en az riskle ve tamamen çıkarılması imkanını veriyor."

Hastayı uyutmadan, onunla ameliyat sırasında konuşarak ameliyat yapılmasının da hastanın fizyolojik merkezlerinin zarar görmesine karşı önlem sağladığını bildiren İşlekel, navigasyon yöntemiyle uyanık olarak yapılan beyin tümörü ameliyatının Türkiye için ilk olduğunu tahmin ettiğini de kaydetti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.