Terör Mağduru Gençlere Manevi Destek

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Yazımda Kardeşlik Var" projesi kapsamında, Doğu ve Güneydoğu'da terör mağduru çocuklara ve gençlere özel yapılacak yaz kampında değerler eğitimi verilecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfınca bu yıl üçüncü kez ve 1-30 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olan "Yazımda Kardeşlik Var" projesi kapsamında, 815 öğrenci İstanbul ve Ankara'da ağırlanacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut; söz konusu proje hakkında bilgi verdi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ne yönelik faaliyetlerin ciddi karşılık bulduğunu belirten Akbulut, projenin 2016 yılında terör mağduru çocuk ve gençlere manevi destek verme amacıyla başlatıldığını ifade etti.

Bu yıl 377 kız ve 438 erkek öğrencinin İstanbul ve Ankara'da yaz kamplarına katılacağını bildiren Akbulut, öğrencilerin dini bilgilerin verildiği derslerin yanı sıra kültür sanat ve spor etkinliklerine de iştirak etme fırsatı bulacağını aktardı.

Akbulut, "Kur'an-ı Kerim derslerinin yanı sıra bölge daha çok Şafii kaynaklı olduğu için kendi mezheplerine uygun ilmihal dersleri de işlenecek. Yine İstanbul kültürel coğrafyası gereği tanışmayı arzuladıkları büyük şahsiyetlerle, özellikle de ilim, edebiyat, sanat, spor dünyasındaki şahsiyetlerle de onları buluşturmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

AİLELER PROJENİN DEVAM ETMESİNİ İSTİYOR

Eğitimcilerin geçen yıl kamplara katılan öğrencileri Nisan ayında Hakkari, Şırnak, Diyarbakır ve Mardin'de ziyaret ettiğini vurgulayan Akbulut, "Eğitim gerçekten meyvesini verdi. Çocukların topluma kazandırılmasında, devletinin geleceğine dair hayallerinde millet olmanın bilinciyle bütünleştiklerini ve bu kampların devam etmesi noktasında ailelerin de özel taleplerinin olduğunu müşahede ettik. Bu sene geçen yıllara nazaran öğrenci sayımızı artırdık. Daha önceki yıl 450 öğrencimiz vardı. Bu yıl Ankara'yı da dahil edince 815 öğrenciye ulaştık." diye konuştu.

Akbulut, bu gençlerin "terör" ve "istismar" gibi kavramlardan ve bu anlayışlardan uzaklaştırılması gerektiğine işaret ederek, İstanbul ve Ankara'da üniversite okuma hayali kurduklarını aktardı.

Gençlerin birlik ve beraberliği bozan hareketlerden uzak tutulması için çaba gösterdiklerine değinen Akbulut, "Ülkenin, devletin geleceği noktasında Diyarbakırlı Saliha'nın etkin bir şekilde devlet kademesinde yer almasını, aynı şekilde Burdurlu Ahmet'in bu milletin hizmetinde yer almasının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Her şeyden de öte milletin bir bütünlük ifade edeceğini, bir bütün olması gerektiğini biliyoruz. Derdimiz kardeşlik vurgusunu yapabilmek." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.