Tek Koluyla Okula Başladı

Ordu'da doğuştan sağ kolu ve bacakları olmayan, bütün işlerini sol koluyla yapan 8 yaşındaki Yaren, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla ders başı yaptı. Yaren'in bu haliyle okula başlıyor olması hem var olan nimetlere şükrümüzü hem de okumaya olan azmimizi perçinliyor.

Elleri, ayakları, gözleri ve diğer vücut azaları tam olan bizler, doğuştan zengin sayılırız ve bu zenginliğimizin de çoğu zaman farkında olmayız. Var olan nimetlerden biri eksildiğinde, birinde kusur çıktığında ya da hastalık geçirdiğimizde ne kadar değerli şeylere sahip olduğumuzu anlarız.

İşte bu nimetlerden yalnızca gözümüzle; renklerin ve ışığın sayısız tonunu, Güneşʼin gurubda resmettiği muhteşem manzaraları, yıldızları, mehtâbı, geceyi, gündüzü, deryaları, ormanları, hayvanları vs. Cenâb-ı Hakkʼın kâinatta sergilediği muhteşem sanatın eserlerini ilk defa görüyor olsaydık, kim bilir ne kadar mesʼud olurduk!.. Sadece görebilme nîmetinin doyumsuz zevkinden ve târifsiz sevincinden âdeta mest olurduk. O anda gördüğümüz varlıklara, şimdiki gibi sathî ve sıradan bir nazarla değil, tıpkı derin bir okyanusa bakar gibi; ibret, hikmet ve hayranlık hissiyâtıyla nazar kılardık.

Hiçbir sermayemiz bulunmadığı hâlde yoktan var edilmiş olmak, varlıklar içinde yılan-çıyan, kurt-kuş, toprak-yaprak değil de eşref-i mahlûkât olan “insan” kılınmak, insanlar içinde ehl-i îman, ehl-i îmân içinde 124 bin küsur peygamberin imâmı ve sertâcı olan Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼin ümmetinden olmak, kıyâmete kadar devam edecek ilâhî mûcize Kur’ân-ı Kerîmʼe muhâtap kılınmak gelir.

İLK OKUL GÜNÜ

Şimdi bir yandan var olanların şükrünü eda ederken bir yandan da Yaren'in neler yaşadığını anlatalım:

Ordu'da doğuştan sağ kolu ve bacakları olmayan, bütün işlerini sol koluyla yapan 8 yaşındaki Yaren Ömerustaoğlu, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla ders başı yaptı.

"Tek koluyla hayata tutunan Yaren, akülü araç istiyor" haberiyle gündeme gelen Yaren Ömerustaoğlu'nun akülü araç isteğinin Ordu Büyükşehir Belediyesince karşılanmasının ardından Ordu Valiliğinin girişimleriyle de protez kol ve protez bacaklarına kavuştu.

Bir süre önce Gölköy ilçesinden Altınordu ilçesine taşınan Yaren Ömerustaoğlu, Güzelordu Meliha-Lütfü Türkmen İlkokulu'na kayıt yaptırdıktan sonra ders başı yaptı.

Anne Azime Ömerustaoğlu, Yaren'in hayatında çok ciddi değişiklerin olduğunu belirterek, "Kızımız önce akülü aracına sonra da protez kol ve bacaklarına kavuştu" dedi.

Henüz protezleri kullanmaya başlamadığını söyleyen  Ömerustaoğlu, "Kısa bir süre içerisinde kızım fizik tedaviye başlayacak. İnşallah ondan sonra protezleriyle birlikte yürümeye başlayacak... Bugün kızımın ilk okul günüydü. Kendisi çok heyecanlı ve mutluydu. Sağolsun bütün sınıf arkadaşları ve sınıf öğretmeni Yaren'le çok yakından ilgilendiler. Kızımı böyle mutlu görünce bizde mutlu oluyoruz" ifadesini kullandı.

SINIF ÖZEL OLARAK HAZIRLANDI

Öte yandan Yaren'in öğrenim göreceği sınıf okul idarecileri tarafından özel olarak hazırlandı.

Okul Müdürü Hasan Tomakin, Yaren'in kendi okullarında eğitimine devem etmesinden dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek, "Kendisi için bir takım önlemler aldık. Sınıfta Yaren'e göre düzenleme yaptık. Sınıfın özellikle okulun ana giriş kapısına yakın olmasını sağladık. Okulun engelli rampalarını yeniden onardık. Her şey Yaren kızımız için. Onun eğitimine hiçbir engel olamayacağız. Biz her zaman onun yanındayız" dedi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.