Talimat Verildi! Yeni Ordu Kuruluyor

TÜRKlYE'de yeni güvenlik konseptinin temel ayaklarından birini siber alan oluşturuyor. Türkiye siber ordu kurmak için harekete geçti.

Türkiye, bir süredir bu konuda çalışma yürütüyordu, bir siber güvenlik eylem planı dahi hazırlanmıştı ancak istenilen sonuçlara ulaşılamadı.

15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, siber güvenliğin önemini bir kez daha ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla harekete geçen Devlet Denetleme Kurulu (DDK), siber güvenlik konusunda dünya örneklerini incelemeye başladı. İşte yeni çalışmanın detayları ve kısa vadedeki hedefleri.

siber_ordu

DÜNYA ÖRNEKLERİ

ABD, Güney Kore, İsrail, Çin gibi ülkeler bu alanda çok ileri aşamaya ulaşmış durumda. DDK müfettişleri bu alanda birikimi olan ülkeleri ve dünya örneklerini incelemeye aldı. Bu, ülkelerin tüm teknolojilerini ve birikimlerini Türkiye ile paylaşacakları anlamı taşımıyor ancak gelinen noktaya ilişkin bir veri seti oluşturulması amaçlanıyor.

MİLLİ YAZILIM ZORUNLU

Devletin, bürokrasinin, özel firmaların ve kişilerin verilerinin korunması açısından yazılım konusu çok önemli. Türkiye'de yazılımla ilgili çalışan firmalar ve yetişmiş elemanlar bulunuyor ancak henüz dünya ölçeğinde yaygın ve etkili, Microsoft gibi firmalar çıkarılmış değil Yerli ve milli yazılım, hatta donanım üretebilecek firmaların önünü açılacak, kamu desteği verilecek. Teknolojide daha fazla yerli üretim nasıl teşvik edilebilir; cep telefonundan internet bağlantısı olan akıllı cihazlara; televizyondan elektrikli ev aletleri, ofis araçları; tarayıcı, yazıcı, kâğıt öğütme makinelerine, tüm bunlarla ilgili kapsamlı çalışma yapılıyor.

ANINDA HAREKETE GEÇECEK SİBER ORDU KURULACAK

Siber güvenlikte tekil saldırılara karşı koymaktan ziyade kurumla-rın topyekûn mücadele vereceği bir strateji oluşturulması amaçlanıyor. Bunun içinde özel sektör firmaları, bankalar, belediyeler, tapu, nüfus ve vatandaşlık, sinyalizasyon, su işleri, gıda ve tarım, borsa ve ekonomi spekülasyonları, sosyal medya manipülasyonlan gibi başlıklar da var. "En iyi savunma saldırıdır" mantığıyla tehditlere karşı anında harekete geçebilecek bir siber ordudan ve ani müdahale ekiplerinden söz edilebilir. Son dönemde artık çok yaygın kullanılan e-devlet sisteminin güvenliği de ana başlıklardan birini oluşturuyor.

SAVUNMA BAŞLIĞI

Füzeye havada yön değiştirebilen, manyetik enerjiyle mermiyi bile hedefinden saptıran teknolojilerden söz ederken, savunma sanayine ayrı bir fasıl açıldı. Bunlara karşılık milli sanayiyi, yazılım ve donanımları geliştirme yönünde tavsiyeler ve öneriler raporda yer alacak. Ope- rasyonel yetkisi ve gizli görevi olan birimlere ihtiyaç duyuluyor. Aynı zamanda, savunma tedarik işlerinde "siber güvenliği" önceleyen bir yaklaşım devlete hâkim kılınacak. Sivil uçaklar dahil; hava taşıtlarının kontrolü, yönlendirilmesi, uçuş rotalarının güvenliği de güçlendirilecek. Elektronik ve sinyal istihbaratıyla ilgili hem savunma hem de karşı atak konusunda adımlar da atılıyor.

HABERLEŞME GÜVENLİĞİ

Kritik altyapı tesislerine yönelik; erişilebilirliği, gizliliği ve bütünlüğü bozulduğunda can ve mal kaybına, büyük ölçekli ekonomik zarara, kamu düzeninin bozulmasına, ulusal güvenlik açıklarına, bireysel ve kurumsal itibarın zedelenmesine yol açabilecek saldırılar nedeniyle haberleşme güvenliği ile ilgili de çalışma yürütülüyor. Bu amaçla, haberleşme ve bilişim sistemleri üzerinden gelecek saldırılara karşı; yeni bir ulusal güvenlik altyapısı oluşturulacak, mevcut yapı güçlendirilecek. Yerli teknolojilerin ve insan kaynağının üretilmesi, güçlendirilmesi, mekanizmaların kapsamının genişletilmesi söz konusu. Terörle mücadele operasyonlarında görev yapan askerlerin kriptolu haberleşme imkânlarının geliştirlmesi de hedefleniyor.

TEK ÇATI MODELİ

Türkiye'de neredeyse her kuruma siner güvenlik konusunda yetki verilmiş ancak bir bütünlük ve ortak bakış açısı sahaya yansıtılabilmiş değil. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, MİT, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Muharebe Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığı, Ulaştırma, Dışişleri, İçişleri, Enerji Bakanlıkları, BTK, MASAK, TÜBİTAK, HAVELSAN ve ASELSAN gibi stratejik kuruluşların bir çatı altında toplanarak ortak bir bakış açısı oluşturması söz konusu. Bu çatı kuruluşun Cumhurbaşkanlığı mı Başbakanlık mı MİR mi olacağı hazırlanmış raporların sonuçlarına göre şekillenecek. Mevcut eylem planı da yeniden yazılacak.

SÖZLEŞMELİ ÇALIŞACAKLAR

Emniyet'e suça karışmamış hacker'lar alınacak

EMNİYET Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, suça kanşmamış "hacker"ların adli bilişim incelemelerinde çalıştırılabilmesi için hükümetten yetki istedi.

Hükümetten vize çıkması durumunda her-hangi bir suça karışmamış "hacker'lar Emni- yet'te sözleşmeli "bilişim uzmanı" olarak çalışabilecek.

Hacker talebine giden süreç, Emniyet'in 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ya da tutuklanan kişilerin dijital dokü-manlarını incelemeye aldığı çalışmayla başladı. Doküman sayısının fazla olması siber polisi zor durumda bıraktı. Bu sorunu çözmek için yeni bazı cihazlar ve personel almayı kararlaştıran Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, suç işlememiş "hacker"lan adli bilişim incelemelerinde istihdam etmek için hükümetten yetki istedi. Hükümet "uygun" götürse herhangi bir suça karışmamış hacker'lar Emniyet'te sözleşmeli olarak görev alacak.

KHK ÇIKABİLİR

Bu düzenlemenin, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında kanun hükmünde kararname (KHK) ile veya yasayla gerçekleştirilebileceği belirtildi. Hacker istihdamına olanak sağlayacak düzenlemeyle terör örgütü propagandası, halkı kin ve düşmanlığa teşvik, çocuk istismarı gibi suçlarla siber ortamda mücadelede polisin yetkilerinin daha da genişletilebileceği belirtildi.

Kaynak: haber7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.