Tahsin Yatman Ağabey’in Ardından

Tesadüf yok, tasarruf var...

Hicri 98 yaşında vefat eden haza bir derviş Tahsin Yatman’dan bahsediyoruz. Teslimiyet abidesi bu güzel insan 22 yaşında Cehennem deresinde başlayan memuriyet ve maneviyat yolculuğu 28 Kasım Çarşamba günü saat 23’de noktaladı. Allah rahmet eylesin. Bandırma Haydar Çavuş Camiî tarihi günlerinden birine şahitlik ediyor. Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinden gelen binlerce dost soğuk, rüzgârlı ve yağışlı havada cenazede buluştular. Gelenlerin her birinde ayrı bir hatırası vardı. Cehennem deresi bana cennet yolunu buldurdu. Sami Efendinin haberi ve izni olmadan hiç bir tayinim olmadı derdi.

Ormancı Tahsin derlerdi. Tayin olduğu bir yerde kaçakçılarla başı derde girmek üzereydi. Henüz tayin olalı 4 ay olmuştu. Ya rüşvet alacak ya da başı derde girecekti. Sami efendiye gidip durumunu anlattı ve tayini başka bir yere çıkınca “hayatta tesadüf yok tasarruf var” dedi.

“Bir gün sohbet hitamında Sami Efendi: “Tahsin bey hacca gidiyor muyuz?” diye sorunca sükut ettim. Gönlümden ‘efendim ben devlet memuruyum, hiçbir hazırlığım yok. Üstelik o kadar izin de alamam’ diye geçirdim. Damatları Ömer Kirazoğlu abiye durumu izah ettim. Sen müracaat et gerisine karışma dedi. Müracaat ettim. Genel müdürlük 3 ay izin verdi. Gün geldi Adana hava alanına gittik. Memur olduğum için pasaportuma “Hac süresince Suudi Arabistan’a giremez” diye şerh düşmüşler. Çok üzüldüm. Sami Efendimiz ‘İnşaallah yarın Medine’de görüşürüz’ dedi. Rahatladım ama, nasıl olacak diye merak ederken görevli bir memur bana ‘Şu karşıda oturan zat senin neyin oluyor?’ diye sordu. Ben de cevaben ‘Anam olur, Babam olur, Mürşidim olur’ diye söylerken dur dedi. ‘Eğer ben senin işini yapmazsam Allah bana buğz eder’ dedi ve pasaportuma Hac süresince Suudi Arabistan’a girebilir diye yazdı. Ama yarınki uçakla gidebilirsin dedi. Ve yarın Medine’de buluştuk elhamdülillah” ardından o bilinen sözünü söyledi; “Hayatta Tesadüf Yok Tasarruf Var.”

Musa Efendimize, Osman Hocamıza  aynı sevgi, saygı ve hürmeti gösterirdi. Onlarla telefonla görüşmesi olursa mutlaka ayağa kalkarak görüşürdü. Evet bir Allah dostu daha aramızdan ayrıldı. Allah rahmetiyle muamelede bulunsun.

ADRESİNİ BULAN MEKTUP

Tahsin Yatman Ağabeyden Bir Hatıra…

Size yaşadığım değişik bir hac hatırasını da anlatayım; Arabayla Hacca gittiğimiz bir sene Kabe’nin karşısında oturuyoruz. Saç sakal karışık bir zat gelip bize buzlu zemzem ikram etti. Sonra “Benim ismim Muhammed Zemzemî sizde bana ait bir mektup var” dedi. Benim böyle bir mektuptan haberim yok. Etrafa bakınırken Bursalı bir kardeşimiz “Sami Efendi Üstadımız bana bir mektup verdi” dedi ve cebinden çıkardı baktık üstünde Muhammed Zemzemî yazıyor. Getiren kardeş de kime vereceğini bilmiyormuş. O zat mektubunu aldı ve cevabi mektubunu elimize verdi “Bunu götürüp gidersiniz” dedi. Gelen mektubu okumadan cevabını yazmış. Biz de emaneti götürüp teslim ettik. Maneviyat aleminde anlamadığımız sırlar vardır.

Altınoluk Dergisi 366 Sayı - Ağustos 2016

Kaynak: Ekrem Yüzbaşı, Altınoluk Dergisi, Sayı: 395

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.