ziyafet sofrası

Üsküdar'da Üç Oyun Sahnede

"Ziyafet Sofrası", "En Büyük Haber" ve yeni oyun "Köprüden Önce Son Çıkış" bu ay Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.

Aynı Gün, Aynı Yer, İki Farklı Oyun

Aynı gün, aynı yer, iki farklı oyun... 30 Eylül Pazar günü Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde Tiyatro Külliyen tarafından "Ziyafet Sofrası" ve "En Büyük Haber" oyunu sahnelenecek.

Üsküdar'da İki Oyun Sahnede

Tiyatro Külliyen'in sahnelediği Ziyafet Sofrası ve En Büyük Haber tiyatro oyunları 21 Ocak Pazar günü Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde tiyatro izleyicilerini bekliyor.

'ziyafet Sofrası' Oyunu Esenler'de

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin 'Hüdayi’nin Ziyafet Sofrası' isimli eserinden tiyatroya uyarlanan ‘Ziyafet Sofrası’ oyunu, 13 Ocak Cumartesi saat 20.00'de Esenler'de sahnelenecek.

'ziyafet Sofrası' Oyunu Üsküdar'a Geliyor

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin eserinden tiyatroya uyarlanan Ziyafet Sofrası oyunu 21 Kasımda Üsküdar'da sahneleniyor.

Kur’ân-ı Kerîm İle Hemhâl Olmak

Kur’ân-ı Kerîm, insanlara hak yolu gösteren bir hidâyet rehberi, mü’minler için bir rahmet, kalpteki hastalıklar için de bir şifâdır. O aynı zamanda Rabbimizin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, Allâh Teâlâ’ya yaklaştıran ilâhî bir rehberdir.

Ümraniye'de 'ziyafet Sofrası' Kuruluyor

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin “Hüdayi’nin Ziyafet Sofrası” isimli eserinden tiyatroya uyarlanan Ziyafet Sofrası oyunu Ümraniye'de kuruluyor.

Ziyafet Sofrası Oyunu Üsküdar'da

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin ‘Hüdayi’nin Ziyafet Sofrası’ isimli eserinden tiyatroya uyarlanan ‘Ziyafet Sofrası’ oyunu, 25 Aralık Pazar 19.00'da Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde sahneleniyor.

'ziyafet Sofrası' Eyüp'te ve Esenler'de Sahneleniyor

Ziyafet Sofrası oyunu Eyüp'te ve Esenler'de tiyatro izleyicileriyle buluşuyor.

Kur’ân Ehli Nasıl Olunur?

Kur’ân âyetleri; tarihî karanlıklara ışık tutan, çözülmez muammâları açan, dünya ve âhiret hayatının huzur ve saâdet baharını yaşatan mûcizeler ülkesidir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.