zekat ne zaman verilir

Ramazan Ayının Faziletleri

Evlerimize bereket getiren, gece hayatımızı gündüze çeviren Ramazan ayının önemi ve faziletleri.

Zekat Ne Zaman Ödenir?

Zekat ne zaman farz olur? Zekat ne zaman ödenir? Zekatın farz olma ve ödenme zamanı.

Zekatla İlgili Mutlaka Bilinmesi Gerekenler

Zekat ne demek? Zekat ne zaman farz kılınmıştır? Zekat kimlere farzdır? Zekat nasıl hesaplanır? Zekat kimlere verilir, kimlere verilmez? İçki, kumar gibi haramları işleyen kimseye zekât ya da fitre verilebilir mi? Sivil toplum kuruluşlarına zekât verilebilir mi? Geçimini maaş veya ücretle sağlayanlara zekât verilebilir mi? Kayınvalide ve kayınpedere zekât verilebilir mi? Fakir kardeşe zekât verilebilir mi?

Zekat Yüzde Kaç Verilir?

Zekat yüzde kaç verilmelidir?

Zekat Vermenin Belli Bir Zamanı Var mıdır?

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı zekat vermenin belli bir zamanı olup olmadığını açıkladı.

Malın ve Servetin Şükrü

İslâm dîni cemiyet nizâmını mânevî ve maddî olmak üzere iki temel üzerine kurmuştur. Müslümanın namazı, evrâd ve ezkârı cemiyetin mânevî hayatını tanzim ederken, Müslüman olan zenginlerin verdikleri zekât ve malî ibadet de maddî nizamı tesis etmektedir.

Maddi Mesûliyetlerimiz Nelerdir?

Zekât hakları itibarıyla fakirler, bir bakıma zenginlerin sermayelerine kırkta bir ortak durumundadırlar. Bu sebepledir ki her zengin her hicrî senede mutlaka sayım ve hesabını düzgün bir şekilde yaparak, fukarânın hakkını malından çıkarmalıdır. Zekâtı vermeyenler; Allah katında, ortağının malını gasp eden hırsızlar durumundadır.

Fıtır Sadakası Ne Zaman Verilir?

Fıtır ne zaman verilir? Fıtır sadakası ne zamana kadar verilebilir? İşte cevapları...

Zekât Ne Zaman Verilir?

Zekat borcu geciktirilebilir mi? Zekat ne zaman verilir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.