zekat kimlere verilir

Birine Zekat Verirken Dikkat Etmeniz Gereken Şey

Zekatı kime verdiğinize dikkat edin! Zekat verilebilecek 8 grup kişi kimlerdir?

Zekat Nedir, Kimlere Verilir ve Nasıl Hesaplanır?

Zekat nedir? Zekat için hangi şartlar gerekir? Zekatın geçerlilik şartları nelerdir? Zekat ne zaman verilir? Zekat kimlere verilir, kimlere verilmez? İşte zekatla ilgili bilinmesi gereken hususlar...

Zekat Verilmesi Gereken Mallar ve Oranları

Altın, gümüş, para, ticaret malları ile koyun ve keçiden 1/40 oranında, İnek, manda ve benzeri büyükbaş hayvanlardan 1/30 oranında, Tarım ürünlerinden 1/10 oranında (Aşar) zekat verilir. Eğer bir kimse bu ürünleri yetiştirirken para harcayarak sulama yapıyorsa 1/20 oranında zekat verir. İslam’a göre zekata tabi mallar ve zekat oranları nedir?

Allah Faizi Mahveder, Sadakayı Bereketlendirir

Zekat nedir, kimlere verilir? Faizin zararları nelerdir? Zekat ve sadaka vermenin hikmetleri, faydaları ve bereketi.

Zekatın Farz Olmasının Şartları

İslam dininde zekat ibadeti ile ilgili şartlar vardır. Zekatın bir kimseye farz olması ve verilen zekatın geçerli olması beş şarta bağlıdır.

Zekat Yüzde Kaç Verilir?

Zekat yüzde kaç verilmelidir?

Gayrimüslimlere Zekat Verilir mi?

Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “Zekat gayrimüslimlere verilir mi?” sorusunu cevaplıyor.

Vakıflara veya Vekile Zekat Verilir mi?

Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “Zekat vakıflara veya bir vekile verilebilir mi?” sorusunu cevaplıyor.

Zekat Kimlere Verilmelidir?

Zekat kimlere verilir? Zekatın verilebileceği 8 kimse...

Zekat İle İlgili Ayet ve Hadisler

Zekat ile ilgili âyet ve hadis-i şeriflerleri istifadenize sunuyoruz

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.