yürümek

Haneleri Tarumar Eden “Meyhane”

Kim derdi ki; Safahat’ta meyhâneyle ilgili bir şiir bulunsun! Hem de Âkif’in dindarlığı ve İslâmî çehresi herkes tarafından bilinirken... Ama işte Âkif bu! Adımlamış sokakları, toplumun acı bir yarasını görmüş ve şiiriyle gözler önüne sermiş. Yara meyhânedeyse, meyhâne dile getirilecek ve mükemmel bir gözlemcinin yakaladığı farklı detaylarla ve ortama son derece hâkim bir üslûpla, hem mekân hem de hâdise anlatılacak…

Günde 30 Dakika Yeterli

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Turgay Burucu 30 dakikalık spor amaçlı yürüyüşün kalp krizi riskini yarı yarıya indirdiğini belirtti. Kalp sağlığını korumak için illa ki spor salonlarında saatler geçirmek gerekmediğini söyleyen Burucu, tempolu ve düzenli yürüyüşü tavsiye ederek ideal yürüyüş süresinin haftada 150 dakika olduğunu kaydetti.

Rasulullah'ı Devesinden İndiren Hizmet

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sevap kazanma hususunda ashabına verdiği güzel cevap...

Yürümenin Fiziksel ve Psikolojik Faydaları

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selvi, bedeni, beyni ve psikolojiyi etkileyen stres hormonlarından yürüyerek korunabileceğini bildirdi.

Hareket Et Sağlıklı Yaşa

Modern hayatın yol açtığı sorunların başında hareketsizlik geliyor.  Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkan hareketsizlik birçok ciddi hastalığa zemin hazırlıyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, düzenli yürüyüş ve bilinçli egzersizin insanları hastalıklardan koruduğunu belirtiyor.

İlk Derste Yolda Nasıl Yürüneceğini Öğretti

İGEDER (İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği) ölümünün 40. yılında Mahir İz’i çeşitli etkinliklerle yad etti. Merhum muallim Mahir İz’in talebelerinden Prof. Dr. Mustafa Uzun ve Prof. Dr. Uğur Derman’ın katılımlarıyla Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda öğrencileri Mahir İz’le ilgili hatıralarını anlattı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.