yazı

Amelleriniz Yöneticilerinizdir

Ortada bir hastalık, bir sıkıntı ve bir problem varsa ille yapılacak iş bunların çıkış sebeplerini araştırmak ve problemleri gidermek için çare üretmektir. Bugün yaşanılan tabloyu kalemle ifade etmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü yalın gerçek söze ve yazıya hacet bırakmadan varlığını bizzat haykırmaktadır.

Benim Önderim Asla Hata Etmez! Diyenlere Cevap

Bazı gafil kimseler, rehber edindikleri şahıslara muhabbette aşırıya kaçarak; “Benim önderim aslâ hatâ etmez!” şeklinde câhilâne düşüncelere kapılmaktadırlar. Bu son derece yanlış bir telâkkîdir.

Yazıya Gösterilen Hürmete Dair İbretlik Hikâye

Meşhur müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ın çocukken yaşadığı ibretlik hikaye, ecdadın yazıya gösterdiği hürmeti gösteriyor.

"Dert" Kelimesi Dergimizin Diğer Adıdır

'Türkiye'nin Ebedî Gençlik Dergisi' GENÇ, 2006 yılında aylık olarak yayın hayatına başladı. Mehmet Lütfi Arslan’ın öncülüğünde "ebedi gençliği" bulmak için yola çıkan "dertliler" [Genç Gönüllüler] bugün 10 bine yakın genç okurun heyecanını her ay tazeliyor, güncelliyor. Genç Dergi Editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar ile Genç Dergi'nin 100 sayılık bu "dertli" ve heyecanlı yolculuğunu konuştuk.

Genç Dergi Bu Ay Kudüs’te!

Genç Dergi, 99. sayısında “Kudüs Senindir” dosyasıyla okurlarını karşılıyor. Bizleri Kudüs’e bir adım daha yaklaştıracak, o mübarek belde hakkında bilmediklerimizi öğretecek, birbirinden güzel yazı ve röportajlarla dopdolu bir sayı ile okurlarını bekliyor.

Genç Dergi Dokuz Yaşında!

Genç Dergi Ekim [2014] sayısı ile 9. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. 9. yıla özel tasarımını ve içeriğini yenileyen dergi, dolu dolu bir sayı ile okurlarını bekliyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.